Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1093 Esas 2017/3925 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1093
Karar No: 2017/3925
Karar Tarihi: 09.05.2017

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1093 Esas 2017/3925 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yaralama ile sonuçlanan bir trafik kazası üzerine görevli polis memurlarına kendi aracının kullanıcısı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, sanığın bu eyleminin suç üstlenme suçunu oluşturduğunu ve suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirterek, sanığa 5237 sayılı TCK'nın 206/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca ceza verilmesine karar vermiştir. Adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda, infaz aşamasında resen uygulama yapılması mümkündür. Bu nedenle sanık hakkında ihtarat yapılması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206/1, 62, 50, 52. maddeleri

16. Ceza Dairesi 2017/1093 E. , 2017/3925 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 206/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Cumhuriyet savcısı temyizinin suç vasfına ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanığın, "yaralama ile sonuçlanan trafik kazası" ile ilgili olarak görevli polis memurlarınca tutanak tanzimi esnasında, ..."in kullandığı otoyu kendisinin kullandığını beyan etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 270. maddesinde düzenlenen "suç üstlenme suçunu oluşturduğu", hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nun 206/1 suçundan kurulan hüküm fıkrasında TCK" nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.