Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12809
Karar No: 2018/10372
Karar Tarihi: 10.12.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12809 Esas 2018/10372 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/12809 E.  ,  2018/10372 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı, 08/11/2012 - 02/12/2012 ve 01/12/2012 - 27/02/2013 tarihleri arasındaki 4/1-b sigortalılığının iptali ile 08/01/2010 - 28/02/2011 tarihleri arasındaki 4/1-a sigortalılığının geçerli sayılması ve 08/01/2010 - 28/02/2011 tarihleri arasındaki 4/1-a ile çakışan 4/1-b sigortalılığının iptaline karar verilmesi, prim borçlarının dava konusu sigortalılık sürelerine ilişkin iptal kararı sonucuna göre yeniden hesaplanarak yapılandırılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Somut olay incelendiğinde; davacının, 1479 sayılı Yasa kapsamında 14.09.2001 - 31.10.2001, 01.05.2008 - 28.02.2011, 08.11.2012 - 02.12.2012, 01.12.2012 - 27.02.2013 tarihleri arasında ve 30.04.2015 tarihinde başlayan ve devam eden bildirimlerinin olduğu, 08.01.2010 - 28.02.2011 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa kapsamında hizmet akdine dayalı zorunlu sigortalılığının bulunduğu ve 1479 sayılı sigortalılığı ile çakıştığı, 14.09.2001 - 31.07.2006, 27.07.2007 - 22.11.2013 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu, Kurumca 08.01.2010 - 28.02.2011 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa kapsamında hizmet akdine dayalı zorunlu sigortalılığının geçersiz kabul edilerek 4/1-b sigortalılığının ve 4/1-a sigortalılığı ile çakışma olmayan 08.11.2012 - 02.12.2012, 01.12.2012 - 27.02.2013 tarihleri arasındaki 4/1-b sigortalılığının geçerli kabul edildiği anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Kanunun 2"nci maddesinde (5510 sayılı Kanun 4/a), hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı, 3"üncü maddesinde, kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların veya herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların sigortalı sayılmayacağı belirtilmiş; 1479 sayılı Kanunun 24"üncü maddesinde (5510 sayılı Kanun 4/b), kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu (diğer) sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan, herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar ile A.Ş. kurucu ortakları, yönetim kurulu üyesi ortakları veya Ltd. Şti. ortaklarının sigortalı kabul edileceği, sözü edilen diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyenlerin sigortalı sayılmayacağı açıklanmıştır.
    Sosyal Güvenlik Hukukumuzda, "sosyal sigortalarda çokluk", bir başka anlatımla bireylere olabildiğince sosyal sigorta hakkı tanıma, "yararlanmada ve yükümlülükte teklik" ilkesi egemendir. Buna göre, aynı tarihlerde farklı sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında bulunulamaz. Çifte sigortalılık olarak adlandırılan bu statü, kanun hükümleriyle engellenmiştir. Belirtilmelidir ki, anılan düzenlemelerde yer alan "emekli sandıklarına aidat ödemekte olanlar" ibareleri, "başka sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olanlar" şeklinde anlaşılmalı, "sosyal güvenlik kuruluşları ibarelerinin de aynı zamanda "sosyal güvenlik kanunları" terimlerini içerdiği kabul edilmelidir.
    01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, 5510 sayılı Kanunun 53’üncü maddesi uyarınca; sigortalının aynı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerinden birden fazlasına aynı anda tabi olunmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında sigortalılık yoksa, ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacaktır.
    5510 sayılı Kanunun anılan 53’üncü maddesi, 6111 sayılı Kanunun 33’üncü maddesiyle değiştirilmiş; sigortalının 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statülerine aynı anda tabi olunmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (a) ile (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde çalışması halinde ise (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı düzenlemesi getirilmiş; ancak, değişikliğe ilişkin anılan 33’üncü madde de ayrıca söz konusu değişikliğin maddenin yürürlük tarihinden öncesi için uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe dair 215/b maddesiyle; “...33... maddesi yayımı takip eden ayın birinci günü yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. 6111 sayılı Kanun 25.02.2011 tarihinde yayımlanmış olup; bu durumda anılan değişiklikler 01.03.2011 tarihinden itibaren uygulanabilecektir.
    Mahkemece, davacının 08/01/2010 - 28/02/2011 tarihleri arasındaki 4/1-a ile çakışan 4/1-b sigortalılığının iptali talebine ilişkin red kararı verilmesi isabetli olup 08/11/2012 - 02/12/2012 ve 01/12/2012 - 27/02/2013 tarihleri arasındaki 4/1-b sigortalılığının iptali hakkında, tarımsal faaliyete dayanmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmesi hatalı olup bu tarihler arası 1479 sayılı Yasa kapsamında bildirimlerinin olduğu ve 27.07.2007 - 22.11.2013 tarihleri arasında vergi kaydı olduğu gözetilerek irdeleme yapılmalı, yapılandırma talebinin varlığı araştırılıp, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi