11. Hukuk Dairesi 2015/10014 E. , 2016/1195 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/01/2015 tarih ve 2014/390-2015/48 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/02/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 20.04.2008 ve 20.04.2009 tarihli sözleşmeleri dayanak göstererek icra takibi başlattığını, taraflar arasında anılan tarihli sözleşmeler düzenlenmediğini, 02.04.2008 tarihli sözleşme uyarınca davalının, dava dışı şirkette olan paylarını müvekkiline devir etme karşılığında da müvekkilinin 130.000 Euro ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının devre yanaşmadığını, sanki hisse devri yapmış gibi icra takibi başlattığını ileri sürerek, icra takibinde borçlu bulunmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle %40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borcunu ödediğini icra takibinde ikrar ettiğini, ancak ödemesi bulunmadığını, yazılı kanıtla ispat etmesi gerektiğini savunarak, %40 oranı üzerinden kötüniyet tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, şirket ortaklık pay senedi çıkarmamış olsa dahi çıplak payların devredilebileceği, çıplak payların devri için şekil şartı aranmadığı, 02.04.2008 tarihli sözleşme ile davalının hisselerini devrettiği, şirketin devri tescil etmemesinin sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı, davacının aldığı özel vekaletname ile davalının hisselerini eşi ..."ya verdiği, şirket ortaklarından ..."ın davalıya ait hisselerin kendi adına devri için ön alım davası açtığı, mahkemece belirlenen hisse bedelinin ..."ya ödendiği, davalının şirkette hisse bedeli kalmadığı halde bedelini tahsil edemediği, davanın ispatlanamadığı, davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, davalının tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.