Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/2009 Esas 2014/13538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2009
Karar No: 2014/13538
Karar Tarihi: 21.10.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/2009 Esas 2014/13538 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/2009 E.  ,  2014/13538 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 07/02/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/10/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili gelmedi, karşı taraftan davacı asil ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dava, kasten adam öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamından, tazminat davası sona ermeden, kasten adam öldürme suçundan davalılara Mahkemesi’nin 22/03/2011 gün ve 2010/206 Esas – 2011/46 Karar sayılı ilamı ile verilen 11 yıl 8 ay hapis cezasının Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 25/09/2012 tarihli ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilerek kesinleştiği ve hapis cezasının süresi dikkate alındığında, davalıların yasal kısıtlılık altına girdiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 43 ve 513 (818 sayılı BK’nın 35 ve 397) maddeleri hükümlerine göre sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetinin kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Böylece Avukat ...’nun ceza kararının kesinleşmesinden itibaren davalı yasal kısıtlıları temsil yetkisi kalmamıştır. Bu nedenle davalı yasal kısıtlılara Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır. Şayet bu işlem yapılmamışsa öncelikle bu husus tamamlattırılmalı ve sonra kararı temyiz eden avukatın vasiden/vasilerden alacağı vekâletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekâletname verilmezse, mahkeme ilamı vasiye/vasilere “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
    SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen nedenle GERİ ÇEVRİLMESİNE 21/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.