Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6016
Karar No: 2015/15575
Karar Tarihi: 25.11.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6016 Esas 2015/15575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davalı şirketin imzaladığı genel kredi sözleşmelerinde kefil olarak yer almasına rağmen çek taahhütnamelerinde imzasının olmaması nedeniyle bankanın kefilin karşılıksız çıkan çeklerden dolayı sorumlu tutulamayacağına karar verilmiştir. Mahkeme, sözleşmede kefil tarafından gayri nakdi alacakların depo edilmesine dair açık hüküm bulunmaması nedeniyle bankanın kefile yönelik depo talebinin kabul edilmeyeceğine hükmetmiştir. Kararda 5941 sayılı Kanun'un 10. maddesi de vurgulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2015/6016 E.  ,  2015/15575 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2013/234-2014/644


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, davalılardan T.. T... T...S.. Tic. Ltd. Şti. ile 03.08.2006 ve 31.08.2006 tarihlerinde genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, sözleşmelerde diğer davalı S.. İ.."nin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, ayrıca davalı şirkete çek taahhütnamesine istinaden çek karnelerinin verildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen beş adet çekin hesapta karşılıklarının bulunmadığından bahisle karşılıksız şerhi yazılarak banka sorumluluğu olan tutarların muhataplarına ödendiğini, söz konusu ödenen tutarların bankaya ödenmesi ve 5941 sayılı Kanunun 10.maddesi uyarınca iade edilmeyen iki adet çek yaprağı ile yedi adet karşılıksız çek yaprağı bedellerinin bankaya depo edilmesi için davalılara ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazları nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T... T... T...S.... Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
Davalı S.. İ.. vekili, davacı bankanın diğer davalı şirket ile kredi sözleşmeleri imzaladığını ve müvekkilinin sözleşmelere kefil olarak imza attığını, ancak müvekkilinin çek taahhütnamesinde imzasının bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin takibe çekler yönünden sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuyla davacı bankanın takip tarihi itibariyle nakde dönmüş çek sorumluluk tutarından kaynaklı alacağının bulunmadığı, davacı banka tarafından gönderilen ödeme emrinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka takibe konu ve ekinde sunulan 17.09.2012 tarihli ihtarname uyarınca davalılardan karşılıksız çıkan beş adet çek yaprağı için ödenen bedelin tahsili ile henüz ibraz edilmeyen çek yaprakları sebebiyle bankanın yasal sorumlu olduğu zorunlu karşılıkların depo edilmesi isteminde bulunmuş, itiraz edilmesi üzerine açılan iş bu dava sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu kredi sözleşmesinde davalı S.. İ.."nin kefaletinin bulunduğu, daha sonra düzenlenen çek taahhütnamesinde ise kefilin imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Banka genel kredi sözleşmesi uyarınca sözleşme lehtarına verdiği çeklerin ibrazı halinde karşılıksız çıkması nedeniyle ödediği yasal zorunlu karşılıkları sözleşme borçlusundan ve kefalet limitleri dahilinde kefilden isteyebilir. Aynı zamanda karşılıksız çıkma riski bulunan çek yaprakları için de ödenmesi muhtemel zorunlu karşılıkların bankaya depo edilmesini de asıl borçludan isteyebilir. Depo isteminin kefile yöneltilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gereklidir. Somut olayda sözleşmede gayri nakdi alacaklarının depo edilmesinin kefilden de isteneceğine dair açık hüküm bulunmadığı
.../...



görülmüştür. Mahkemece davacıya beyanı ve talepleri açıklattırılarak yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi