16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1156 Karar No: 2017/3913
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1156 Esas 2017/3913 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Suç işlendiği izlenimini veren bir hal öğrenildiği anda Cumhuriyet Savcısının hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği belirtilmiştir. Burada, iftira suçundan şüpheliler hakkında şikayet yapılmıştır fakat daha önce soruşturma yapılmış ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Soruşturma yapmak zorunda olan Cumhuriyet Savcısının şikayet üzerine işlem yapmak istemediği ve \"işlem yapılmasına yer olmadığına\" karar verdiği belirtilmiştir. Bunun üzerine yapılan itirazın süresinde verildiği göz önünde bulundurularak Esastan İlk İncelemeye Dair Karar bozulmuştur. Kanun yararına bozma isteminin iftira suçuna ilişkin olması sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesi kararlaştırılmıştır. İlgili kanun maddesi ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesidir.
16. Ceza Dairesi 2017/1156 E. , 2017/3913 K.
"İçtihat Metni"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2017 tarih ve 2017/17067 sayılı yazısı ile; İftira suçundan şüpheliler ...,...,..,... ve ... haklarında yapılan şikayet üzerine, şüpheliler hakkında daha önce soruşturma yapılıp kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gerekçesi ile yeniden işlem yapılmasına yer olmadığına dair Tortum Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18.03.2015 tarihli ve 2015/64 soruşturma, 2015/120 sayılı karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.06.2015 tarihli ve 2015/928 değişik iş sayılı kararının müştekinin itiraz dilekçesinin süresinde verilmiş olduğu gözetilerek esastan inceleme yapılması gerektiğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulmasına dair Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 07.04.2016 tarihli ve 2016/1795 Esas, 2016/2448 sayılı kararı üzerine müşteki tarafından yapılan itirazın esastan reddine ilişkin Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.08.2016 tarihli ve 2016/2073 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda şikayet konusu iddialarla ilgili olaylar bakımından daha önce soruşturma yapıldığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlıkların yargıya intikal ettiği, şikayet dilekçesindeki hususların soyut iddia dışında herhangi bir emare içermediği, bilgi ve belgeye dayalı olmadığı gerekçeleriyle hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan "işlem yapılmasına yer olmadığına" karar verildiği cihetle, Cumhuriyet savcısının vaki şikayet üzerine soruşturma yapmak zorunda olduğu gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.03.2017 gün ve 94660652-105-25-13641-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiş olmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR: Kanun yararına bozma isteminin; iftira suçuna ilişkin olması karşısında, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay 1. Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olmakla, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.