15. Hukuk Dairesi 2017/562 E. , 2018/594 K.
"İçtihat Metni"....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yol yapımı hafriyat işinde hafriyat ve nakliyesinden kaynaklanmakta olup, bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Tarafların beyanları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı ile taraflar arasında, davacının denetim ve sorumluluğundaki üç adet kamyon ile davalının yapımını üstlendiği yol yapım işinde hafriyat ve nakliyesi konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacının, davalının işinde kullandığı kamyonlardan birisinin kendisi, birisinin babası ..., bir tanesinin de arkadaşı . . ait olduğu, hafriyat ve nakliye sözleşmesi ilişkisi kurulması için hafriyat ve nakliyeyi yapacak araçların sözleşmenin yüklenen tarafına ait olmasının zorunluluğu olmadığından ve davacının arkadaşı . . ve babası ..."in beyanları dikkate alındığında mahkemenin her üç kamyonla ilgili sözleşme ilişkisinin davacı ile davalı arasında kurulduğunu kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine dosya kapsamından bilirkişi raporlarına göre davacının takip dayanağı üç faturada yazılı işleri yaptığı ve faturalar toplamı 32.321,38 TL"ye hak kazandığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı buna rağmen fatura bedelleri toplamından 2.821,44 TL daha az miktarda 29.499,94 TL asıl alacak ve işlemiş faiz için takip yapmıştır. Takipten sonra 7.000,00 TL ödendiğinden davacı bu miktarı mahsup ederek 22.499,94 TL asıl alacak üzerinden eldeki itirazın iptâli davasını açmıştır.
Her iki bilirkişi raporunda, davacının kabul ettiği 7.000,00 TL ödeme dışında 05.09.2012 tarihinden 04.12.2012 tarihine kadar davalı tarafından davacıya .. . . internet bankacılığı kanalıyla gönderilen toplam 12.497,15 TL ödeme dahi mevcuttur. Davacı taraf bu ödemelerin başka bir alacağı nedeniyle yapıldığını yasal delillerle ispatlayamadığından
..
yapılan bu ödemelerin davacının takip konusu alacağından mahsubu zorunludur. Ayrıca iş avansı olarak davalı tarafça 24.07.2012, 01.08.2012, 02.08,2012 tarihli ... ve ..."e ödenmek üzere ve 06.08.2012 tarihli . .. ödenmek üzere verilen paralarla ilgili makbuzlar da ikinci cevap dilekçesi ekinde sunulmuştur. Toplanan deliller ve ... ile . .. beyanlarına göre İbrahim ve Hulusi"ye ait kamyonlar da davacı tarafça davalı ile yaptığı hafriyat ve nakliye işlerinde kullanıldığından ... ve .. . yapılan ödemelerin de sözleşme konusu iş için yapıldığının kabulü zorunludur.
Bu durumda mahkemece, davacı takip dayanağı üç adet fatura bedelleri toplamı 32.321,38 TL"ye sözleşme gereği hak kazanmış ise de, icra takibine 2.821,44 TL eksiğiyle 29.499,94 TL asıl alacak üzerinden geçtiğinden, 1. bilirkişi raporunu veren bilirkişiden takip talebinde istenen alacaktan takipten sonra yapılan 7.000,00 TL ödeme ile davalının internet bankacılığı aracılığı ile davacıya yaptığı ödemeler ve ... ile Hulusi Şahin"e ya da bunlara verilmek üzere yapılan ödeme makbuzlarındaki miktarlar düşüldükten sonra davacının istemekte haklı olduğu asıl alacak miktarı konusunda denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile dosya kapsamına uygun düşmeyen 2. bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....