16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1278 Karar No: 2016/1647 Karar Tarihi: 23.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1278 Esas 2016/1647 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/1278 E. , 2016/1647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 2859 parsel sayılı 2.337,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 164 ada 17 parsel numarasıyla ve 2.615,84 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2858 parsel sayılı 1.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 164 ada 16 parsel numarasıyla ve 1.698,53 metrekare yüzölçümüyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/344 Esas sayılı dosyasında davalı olduklarından söz edilmek suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davası, Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 164 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, 31.03.2014 tarihli fen bilirkişi ek raporunda (A) ve (B) harfleri ile belirtilen kısımların 16 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle, aynı bilirkişi raporu ekindeki haritada belirtildiği şekilde 1.741,84 metrekare olarak; aynı mahalle aynı ada 17 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere (A) ve (B) harfleri ile belirtilen kısımların 17 parselden çıkarılmak suretiyle 2.572,53 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesinde yer alan düzenlemede tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin sınırlandırma ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan eksikliği görülen ve zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde yeniden kadastro yapılabilirse de, bu hallerde mülkiyet ihtilafı çıkarılamaz ve çalışmalar sadece taşınmazların geometrik durumlarını belirlemek üzere teknik çalışmalarla sınırlıdır. Somut olayda; davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde davalılar aleyhine çapa dayalı müdahalenin önlenmesi ve yıkım talep edilmiştir. Her ne kadar bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında taşınmazlar hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olmaları nedeniyle sınırları kesinleştirilmeksizin tespit edilmişlerse de; istem çapa dayalı müdahalenin önlenmesi ve yıkım olup mülkiyete yöneliktir. Kesinleşen mülkiyet tespitine karşı açılan davalara bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Hal böyle olunca; mahkemece görevsizlik kararı verilip dava konusu taşınmazların uygulama tutanağı asıllarının olağan usule göre kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar vermek gerekirken, bu yön göz ardı edilerek davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.