16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2047 Karar No: 2016/1634
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2047 Esas 2016/1634 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/2047 E. , 2016/1634 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, .. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 03.08.2013 tarihli fen bilirkişileri raporu ve ekindeki haritada yeşil boyalı (B) harfi ile gösterilen 9,15 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacı adına kayıtlı 114 ada 50 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya elverişli değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları uyuşmazlığı çözmekten uzak, soyut beyanlardan oluştuğu gibi, keşfe taşınmazın niteliğinin tespiti yönünden ziraat bilirkişi götürülmemiştir. Ayrıca Mahkemece hükme esas alınan 03.08.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda, (B) harfi ile gösterilen alanın neresi olduğu tam anlaşılamadığından hüküm bu yönüyle infaza elverişli değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, fen, ziraat bilirkişi, tarafsız ve taşınmazı bilen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, dava konusu yerin davacı tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı ve tasarruf edildiği, tasarrufun ekonomik amaca yönelik olup olmadığı hususları ayrıntılı şekilde sorulup saptanmalı, ziraat bilirkişisinden bilimsel verilere dayalı ve taşınmazın niteliği, kullanım şekli hususunda ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, infazı mümkün rapor ve harita düzenlettirilmeli, tanık ve bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre düzenlenmiş raporlarla denetlenmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutunağı düzenlenmeyip tapu kaydı oluşmayan çekişmeli alan yönünden tapu kaydının iptaline şeklinde hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, 23.02.2016 günüde oybirliğiyle karar verildi.