16. Hukuk Dairesi 2018/3574 E. , 2021/1641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilenin aksine, hava fotoğrafı incelemesi, konusunda uzman jeodezi-fotogrametri mühendisi yerine kadastro teknisyenine yaptırılmış olduğundan bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği belirtilerek; dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ilişkin en az iki ayrı evreye ait hava fotoğrafları üzerinde konusunda uzman olan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bir bilirkişiye büro ortamında inceleme yaptırılarak rapor alınması, ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümü ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı hususunda ziraatçi bilirkişiden rapor alınması, ayrıca keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların 05.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün bir kısmının bakımsız, bir kısmının çavdar ekili olduğunu beyan etmeleri karşısında, (A) harfi ile gösterilen temyize konu taşınmazın hangi kısmının çavdar ekili, hangi kısmının bakımsız olduğunun krokide gösterilmesi, bakımsız olan bölümün neden işlenmediği, tarım arazisi niteliğinde olan yerlerden ise bakımsız bırakılmasının terk iradesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 129 ada 51 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 6.841,67 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ayrı parsel numarası altında davacı adına tapuya tesciline, kalan bölümünün ise aynı parsel numarası altında mera vasfıyla özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile Sarıoğlan Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir. Şöyle ki; bozma ilamında ziraatçi bilirkişi kurulundan dava konusu parselle komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte belirgin bir sınır bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınması ve çekişmeli taşınmazın keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre çavdar ekili ve bakımsız olan kısımlarının krokide ayrı ayrı gösterilmesi gereğine değinildiği halde bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Ayrıca, dava; kadastro çalışmaları sonucunda mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin Hazine"nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazineye karşı açılmış, daha sonra Sarıoğlan Belediyesinin davaya katılımı sağlanmıştır. Hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kayseri Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenerek Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış ve köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olmakla, davada İlçe Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı yasal hasım olarak taraf sıfatını kazanmışlardır. Ne var ki, Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, sadece ilçe belediyesinin davaya katılımı sağlanarak, yasal hasım konumundaki Kayseri Büyükşehir Belediyesine dava yöneltilmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu nedenle, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davacı tarafa davasını Hazine ve ... yanında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı; bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan Belediyeden de savunma ve delilleri sorulmalı; bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek işin esası hakkında hüküm kurulmalıdır. Ayrıca ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün bitişik mera parselinden ne suretle ayrıldığını, bitişikteki mera parseli ile arada eğim, bitki örtüsü ve toprak yapısı bakımından ayırıcı unsur olup olmadığını bildirir biçimde rapor alınmalı, fen bilirkişiden temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde bakımsız bağ çubukları bulunan kısım ile ekili olan kısmın kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi istenilmelidir. Belirtilen şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisi ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.