
Esas No: 2018/352
Karar No: 2020/4124
Karar Tarihi: 08.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/352 Esas 2020/4124 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı kooperatif yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden esastan reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’dan kooperatif hissesini ve bu hisseye karşılık gelen konutu, bedelini ödeyerek devraldığını, davalı kooperatife üyelik başvurusunun taraflarca yapıldığını, ancak davalı kooperatifin üyelik işlemlerini yapmadığını, konutun anahtarını davalı ...’e teslim ettiğini ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla daire bedeli için 50.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, daire tesliminin yapıldığı tarihten itibaren aylık 750,00 TL kira bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, dairenin satışı konusunda taraflar arasında kesin bir anlaşmaya varılmadığını, yapılan sözleşmelerin adi yazılı düzenlendiğini, daire bedelinin davacı tarafça ödenmediğini, ayrıca satış bedeli dışında diğer davalı kooperatife ödenmesi gereken aidatların da ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, davacı ile diğer davalı ... arasındaki borç ilişkisinin müvekkilini bağlamadığını, aralarındaki devir anlaşmasının usulüne uygun yapılmadığını, davalı ...’in, davacıyı vekaletten azlettiğini müvekkiline bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile davalı ...’un, bağımsız bölümün ve kooperatif üyelik hakkının 50.000,00 TL’ye devri hususunda anlaşmaya vardıkları, davalı ...’in bu anlaşmaya uygun olarak davacıya vekalet verdiği, ayrıca devir hususunda diğer davalı kooperatife de dilekçe verdikleri, davacının kararlaştırılan satış bedelini davalı ...’e, satıştan sonraki döneme ilişkin aidatları da davalı kooperatife ödememesi üzerine, davalı ...’in anlaşmadan vazgeçtiği ve davacıyı vekaletten azlettiği, taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin şekil şartlarına uygun yapılmadığı, davacının üyeliğe kabulü konusunda kooperatifçe herhangi bir işlem yapılmadığı, bağımsız bölümün davalı ...’e teslim edildiği,
davacının, devir anlaşmasını davalı ... ile yaptığı, kooperatif ile arasında hukuki bir ilişki bulunmadığı gerekçesiyle, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.