Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2015/543
Karar No: 2016/37

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/543 Esas 2016/37 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 5. Ceza Dairesi, görevi kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine karar veren Nurdağı Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararının isabetsizliğinden dolayı bozulmasına karar vermiştir. Sanığın bir koliyi müştekiye haksız bir şekilde teslim etmesi sonucu müştekinin mağdur olduğu ve kişilere haksız kazanç sağladığı tespit edilmiştir. Mahkeme, sanığın suçunun sübuta erdiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı halde beraat kararı vermiştir. Asliye Ceza Mahkemesi ise sabit olmayan bir vakıa mahkumiyet kararı verilemeyeceği gerekçesiyle sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin bozma kararında belirtilen esaslar doğrultusunda karar verilmemesinin isabetsizliğinden dolayı kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 5584 sayılı Posta Kanunu ve 12.04.1973 tarihli Posta Tüzüğü.
Ceza Genel Kurulu         2015/543 E.  ,  2016/37 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : Asliye Ceza

    Görevi kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın beraatine ilişkin, Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.09.2008 gün ve 86-171 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 11.12.2013 gün ve 12272-12046 sayı ile ;
    “Olay tarihinde posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanığın, yurt dışında yaşayan çocukları tarafından müştekiye gönderilen ve içinde cep telefonu bulunduğu belirtilen koliyi 5584 sayılı Posta Kanunu ve 12.04.1973 tarihli Posta Tüzüğü hükümlerine aykırı şekilde müştekinin adresine gitmeden ve ikamette olup olmadığını kontrol etmeden, müştekinin yakını olduğunu söyleyen ..."a teslim etmesi şeklinde gelişen olayda, sanığın görevinin gereklerine aykırı hareket etmek sureti ile müştekinin mağduriyetine yol açtığı ve kişilere haksız kazanç sağladığı, bu nedenle atılı suçun sübuta erdiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı halde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Nurdağı Asliye Ceza Mahkemesi ise 26.12.2014 gün ve 531-657 sayı ile;
    “Ceza hukukunun evrensel, yerleşik ve bilinen kuralları vardır. Görülmekte olan kamu davasında olduğu gibi maddi vakıanın sübutu net ve duraksamasız olarak belirlenememiş ise mahkumiyet kararı verilemez. Ceza yargılamasında, kural olarak kişiler masumdur. Ceza verilebilmesi için sanığın masum olmadığının kesin biçimde ortaya konulması gerekir. Bir hususun sabit olması için o hususun aksinin mümkün olmadığının kabul edilmesi gerekir. Hakim, sübut konusundaki şüphesini yenip bir kanaate ulaşamazsa o husus sabit olmamış kabul edilir. Buna ceza muhakemesinde "şüpheden sanık yararlanır" (in dubio pro reo) ilkesi denir. Böyle bir ilkenin kabul edilmesinin nedeni, bir suçlunun cezasız kalmasının bir masumun cezalandırılmasına tercih edilmesidir. (Nevzat Toroslu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara 1999, sayfa 166-167)
    Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, Latince"de; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz." gerekçesiyle direnerek önceki hükümde olduğu gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2015 gün ve 53851 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, bozmaya uyan yerel mahkemenin sonradan bu kararından dönerek direnme kararı vermesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece bozmadan sonra 11.04.2014 tarihinde yapılan ilk duruşmada, "Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 11.12.2013 tarih ve 2012/12272 Esas, 2013/12046 Karar sayılı bozma ilamı okundu, Yargıtay bozma ilamına uyularak açık yargılamaya devam olundu." denilmek suretiyle bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın gereği yerine getirilmeyerek, önceki hüküm gibi karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ceza Genel Kurulunun istikrarlı içtihatlarına göre, "uyma kararı" davanın esasını çözümleyen bir karar olduğundan "ara kararı" niteliğinde değildir. Mahkemenin bozmaya uyma kararı vermesiyle bozma kararında gösterilen esaslar doğrultusunda işlem yapıp uygun kararı verme görevi doğar. Uyma kararından sonradan dönülerek direnme kararı verilmesi de önceki uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
    Bu açıklamalar ışığında ön sorun konusu değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece 11.04.2014 tarihli oturumda, Özel Dairenin, sanığın üzerine atılı suçun sübuta erdiğine ilişkin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bu karardan dönülerek önceki hükümdeki gibi suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle beraat kararı verilmesi, uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.
    Bu itibarla, Özel Daire bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra dönülemez nitelikteki bu karardan dönerek önceki hüküm gibi karar veren, bozma gereklerini yerine getirmeyen yerel mahkemenin uygulaması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2014 gün ve 531-657 sayılı direnme hükmünün, bozmaya uyulduğu halde, bozma kararında belirtilen esaslar doğrultusunda karar verilmemesi isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi