11. Hukuk Dairesi 2015/7703 E. , 2016/1178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11/03/2014 gün ve 2011/935 - 2014/91 sayılı kararı onayan Daire"nin 04/02/2015 gün ve 2014/17929 - 2015/1272 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu...Şti"ye sattığı malların bedelini tahsil etmek amacıyla icra takibi başlattığını, takibe yapılan itirazın iptali için açılan davada itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, kararın kesinleşmesi ile birlikte müvekkilinin alacağının, tahsil edilemediğinin ve halen borçlu şirketin borcu karşılayacak malı olmadığının sabit olduğunu, borçlu aleyhine hacze başlandığını ancak, şirketin yöneticisi olan davalıların borcu ödememek ve hacizden mal kaçırmak amacıyla banka hesaplarını boşalttıklarını, hesap hareketlerini banka yerine çalışanları ve şahısları üzerinden ya da diğer bankalarda hesap açarak yürütmeye başladıklarını, şirket gelirlerini şahsi hesaplarına geçirdiklerini, şirketin çeke veya bonoya bağlanmamış tüm alacaklarını çek ve bonoya bağlayıp, çek ve bonoları üçüncü kişilere ciro ederek alacaklara gelecek hacizleri önlediklerini, gerek devam eden gerekse gelecek işler nedeniyle doğan alacaklarını hacizden kaçırmak için neredeyse borçlu şirketle aynı ad ve unvanda ve logoları aynı olan ... Ltd. Şti. unvanlı şirketi kurduklarını ve borçlu şirketin tüm işlemlerini yeni şirkete devrettiklerini, işbu şirketin, fiilen ve bütünüyle borçlu şirketin devamı olup, her iki şirket arasında organik bağ olduğunu, davalıların borçlu şirketi kötü yöneterek borcunu ödeyemez hale getirmeleri, borçlu şirketin alacağını yeni kurdukları şirketin alacağı gibi göstermeleri, aynı logoyu kullanmaları, ticari itibarını devretmeleri gibi hileli işlemlerde bulunmaları nedeniyle borçlu şirketin borcundan şahsen sorumlu tutulmaları gerektiğini ileri sürerek, TTK"nın 336. maddesi uyarınca, davalıların yöneticisi oldukları dava dışı borçlu şirketin takibe konu borcundan tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla müteselsilen sorumlu tutulmalarına ve borcun davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.02.2015 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.