Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2617
Karar No: 2016/869
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2617 Esas 2016/869 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2617 E.  ,  2016/869 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca açılmış tescil, tapu iptali ve tescil ile men"i müdahale istemlerine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi, davalı ... ... ve ... ... ... vekilleri tarafından istenilmiş olmakla, süresi içinde olan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... ... ve arkadaşları murisi ... ..., ... ilçesi, ... ... mevkii, 1936 tarih 11 numaralı tapuda adına kayıtlı taşınmazın, 1974 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tapu kaydındaki miktarından daha az olarak 60 ve 61 numaralı parsellere revizyon gösterildiğini, tapu kaydı kapsamının bir bölümünün tesbit harici bırakıldığını iddia ederek, 60 ve 61 parseller dışında kalan bu yerin adına tescili istemiyle dava açmış; mahkemece, .../... E. - .../...K. sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... ve ... ...nin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin .../... - ... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...çekişmeli taşınmazla ilgili kadastro mahkemesinin 1987/204 sayılı orman kadastrosuna itiraz davasının bekletici mesele sayılarak, anılan dava sonuçlandırıldıktan sonra eldeki davanın görülerek bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 18884,82 m2 ve (B) harfi ile işaretli 17382,38 m2 yüzölçümlü taşınmazların ... ... mirasçıları adına tesciline, krokide (C) harfi ile işaretli taşınmazla ilgili olarak ... ...nin dava açmakta muhtariyetine ilişkin verilen kararın ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin .../... - ... sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Medenî Kanunun 713. maddesinin üçüncü fıkrasında, tescil davasının ...ye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişi ya da onun mirasçılarına karşı açılacağı hükme bağlanmış olup; çekişmeli taşınmazın idarî sınırları içinde yer aldığı ... Belediyesinin davayla ilgili kamu tüzel kişiliklerinden olduğu gözetilerek davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra yargılamaya devam olunması ve işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, dava koşullarından olan taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, ... ... ve arkadaşları, taşınmazın kendi adlarına tapuya tescili istemiyle davaya müdahil olmuşlar, ... ...nin, 61 parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescili istemiyle mahkemenin 2006/381 sayılı dosyasında açtığı dava, bu dava ile birleştirildikten sonra mahkemece;
Mahkemenin 2003/612 sayılı davacı ... ... tarafından Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davasının esastan reddine, bu davaya müdahil olarak katılan ... ... ile ... ... ve arkadaşlarının talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına (usûlüne uygun olarak harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmaması sebebiyle),
Davacı ... ... tarafından açılan mahkemenin 2006/381 sayılı dosyasındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabul, kısmen reddine,
61 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler ... .... ve ... ..."a ait 01.03.2010 tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 2785,41 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 20609,89 m2 kısımlarının davalı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları adına olan tapu kaydının iptali ile ... ...si adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, davalıların bu kısımlara müdahalelerinin men’ine, taşınmazların beyanlar hanesinde davalı ... lehine yazılı şerhin orman yapılan kısımlar yönünden terkinine,
karar verilmiş; hüküm, ... ... ile davacılar ... ... ve arkadaşları vekili; müdahiller ... ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/03/2013 gün ve ...-... sayılı ONAMA-BOZMA kararında özetle;
[1) Müdahiller ... .... ... ile ... ... ve arkadaşları vekilinin temyizi yönünden; davacı ... ..., tescile konu taşınmazların kendi adına olan Ocak 1962 tarih 60 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açtığı halde, müdahiller; bu tapu kaydının ifrazen geldiği Temmuz 1936 tarih 11 sayılı tapu kaydına tutunarak davaya katılmışlardır. Müdahale sebebi ile dava sebebi aynı olmayıp farklıdır. Bu nedenle, davaya müdahalenin niteliği ferî olmayıp aslî müdahaledir. Bir davaya aslî müdahil olarak katılmak için de, usûlüne uygun olarak dava harçlarının yatırılması gerekir. Somut olayda müdahiller, müdahale harcı yatırmadıklarından davada taraf sıfatını kazanmamışlardır. Mahkemelerce verilen hükümler de sadece davanın taraflarınca temyiz edilebileceğinden, müdahillerin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.
2) Dava konusu 61 sayılı parsele ilişkin davacı ... ... ve davalılar ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B ve D) harfleri ile işaretli bölümlerinin orman tahdidi içinde, diğer bölümlerinin orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, bu taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... - ... sayılı kararı ile orman sınırları dışına çıkartılan alanda kalmadığı anlaşıldığına göre, bu parsele yönelik hükmün onanması gerekmiştir.
3) Tescil davasına konu (A ve B) harfleri ile işaretli bölümlere ilişkin davacı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davacıların 3402 sayılı Kanunun 7/4. maddesi gereğince uyuşmazlık çıkarıp komisyona itirazda bulunmadıkları, kadastro işleminin kesinleştiği tarihten, dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar, 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan Ocak 1962 tarih 60 sayılı, 154595 m2 yüzölçümlü tapu kaydı kapsamında kalsa da, bu bölümler kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığından orman olarak tapulama harici bırakılmıştır. Davacılar, taşınmazların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... - ... sayılı kararı ile orman olmadığının belirlendiği ve dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek dava açmışlardır. Taşınmazların belirtilen mahkeme kararının kapsamına girmediği yapılan keşif ve
uygulama ile belirlenmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının bu dava için kesin hüküm oluşturması sözkonusu değildir. Ancak, taşınmazların dayanılan tapu kaydı kapsamında kaldığı hususunda da ihtilaf bulunmamaktadır. Sorun, tapulama ekibinin orman tahdit sınırını ve tapu kaydı sınırını oluşturan taşınmazın doğu sınırını, kayıtlarda okunan ... ... yerine taşınmaz içinde bulunan ... tabir edilen yerden geçirmesinden kaynaklanmaktadır.
Zaten, tapulamayı yapan ekip de, taşınmazların tapu sınırı içinde kaldığını belirlemiş, ancak, orman tahdit sınırını yanlış uygulamaları nedeniyle kayıt kapsamında kalan davalı taşınmazlar tapulama harici bırakılmıştır. Kural olarak; tapulama harici kalan taşınmazlar hakkında açılan tescil davalarında, tapulama işleminin kesinleşmesinden sonra 20 yıllık zilyetlik süresinin dolması gerekir. Ancak, somut olayın özelliğine göre, bu davanın belirtilen kural kapsamına girdiğinden söz edilemez. Zira, taşınmazlar zaten tapulu olup tapulama ekibinin orman tahdit haritasını hatalı uygulaması nedeniyle tapulama harici bırakılmıştır. Dayanılan tapu kaydı, 3402 sayılı Kanunun 12/4. maddesi; “kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tâbi kayıt niteliğini yitirirler.” hükmü gereğince işleme tâbi kayıt niteliğini yitirse de, delil olma niteliğini taşımaya devam eder. Bu nedenle, esasen tapulu olan ve tapu kapsamında kaldığı hususunda da ihtilaf bulunmayan taşınmazlar yönünden 20 yıllık zilyetlik süresinin aranması doğru olmayıp davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.] şeklinde bu yönden bozma kararı verilmiştir.
Onama-Bozma kararı üzerine, davacı-karşı davalı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekili, 24/06/2013 havale tarihli dilekçesinde, Dairenin 04/03/2013 gün ve .../... - .../... sayılı red-onama-bozma kararının 3. bendinde yer alan bilirkişi krokisinde (A ve B) harfleri ile gösterilen bölümleri yönünden lehlerine bozma kararının verildiğini, ancak, bozma kararına konu krokide (A ve B) harfleri ile gösterilen bölümlerin hükme dayanak alınan Harita Mühendisi ... ... ile Orman Yüksek Mühendisi ... ...’ın 01/03/2010 tarihli raporunda (F ve G) harfleri ile gösterildiğini, (A ve B) harfleri ile yapılan gösterimin bozmadan önceki raporlarda yer aldığını belirterek, Daire kararının sadece bu yönüyle düzeltilmesini istemiştir.
Dairenin 05/05/2014 gün ve ...-... sayılı karar düzeltme kararında özetle; [Dosyada yapılan incelemede Dairenin 04/03/2013 gün ve .../... - .../... sayılı ilâmının 3. bendinde “Tescil davasına konu (A ve B) harfleri ile işaretli bölümlere ilişkin davacı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarına gelince” denilerek bu bölümler yönünden davacı-karşı davalı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları lehine hükmün bozulmasına karar verildiği, ancak, dosyada birden fazla keşif ve bilirkişi raporu olmasına rağmen, Daire kararında krokide (A ve B) harfleri ile yapılan gösterimin hangi bilirkişi raporunda olduğunun belirtilmediği, davacı-karşı davalı vekilinin de dilekçesinde belirttiği gibi krokide (A ve B) harfleri ile yapılan gösterimin, bozma öncesi alınan 04/10/2002 ve 23/10/2005 tarihli bilirkişi raporlarında olduğu ve bozma öncesi bilirkişi raporlarında yer alan krokide (A ve B) harfleri ile gösterilen yerlerin hükme dayanak alınan 01/03/2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (F ve G) harfleri ile gösterildiği, hükme dayanak yapılan raporda yine krokide (A ve B) harfleri ile gösterilen yerlerin ise tescil davasına konu olmayan, ... ...nin davaya konu yaptığı 61 sayılı parsel içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Dairece hükme dayanak yapılan en son bilirkişi raporu dikkate alınarak bozma kararı verildiği halde, bozma öncesi raporlarda yer alan bilirkişilerin krokilerinde kullandığı harflerden sözedilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire kararının düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir." denilerek, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairenin 04/03/2013 tarih ve .../... - .../... sayılı red, onama ve bozma kararının üçüncü bendinde yer alan “3) Tescil davasına konu (A ve B) harfleri ile işaretli bölümlere ilişkin davacı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarına gelince;” ibaresinin karardan çıkartılması ve bunun yerine “3) Tescil davasına konu olan ve Harita Mühendisi ... ... ile Orman Yüksek Mühendisi ... ..."ın
01/03/2010 tarihli raporlarına ekli krokide (F ve G) harfleriyle gösterilen sırasıyla 18412,75 m² ve 17876,89 m² yüzölçümündeki bölümlere yönelik davacı Kemal Belginer mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarına gelince;” ibaresinin yazılması, yine Daire kararının sonuç bölümünde yer alan “3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; tescil davasına konu ve fen bilirkişi krokisinde (A ve B) harfleriyle işaretli bölümlere ilişkin davacı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA” ibaresinin karardan çıkartılması ve bunun yerine, “3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; tescil davasına konu olan ve Harita Mühendisi ... ... ile Orman Yüksek Mühendisi ... ..."ın 01/03/2010 tarihli raporlarına ekli krokide (F ve G) harfleriyle gösterilen sırasıyla 18412,75 m² ve 17876,89 m² yüzölçümündeki bölümlere ilişkin davacı ... ... mirasçıları ... ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümler yönünden hükmün BOZULMASINA” ibaresi yazılmak suretiyle Daire kararının düzeltilmesine karar verilmiştir.
Karar düzeltme kararından sonra, mahkemece (2003/612) sayılı dava yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,
Dava konusu ... ilçesi, ... ... mevkiinde bulunan taşınmaz yönünden Harita Mühendisi ... ... ile Orman Yüksek Mühendisi ... ..."ın 01/03/2010 tarihli raporlarına ekli krokide (F ve G) harfleri ile gösterilen (F-18412,75 m2) (G-17876,89 m2) bölümler yönünden davanın kabulüne, (F ve G) harfleri ile gösterilen kısımların ... ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı veraset ilâmına göre 1 payın ... oğlu ... ..., 1 payın ... ..., 1 payın ... ..., 1 payın ... ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Mahkemenin bu dosyadaki önceki hükümler ve birleştirilen diğer dosyalar yönünden verilen kararları kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... ve ... ... ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca açılmış tescil davası ile tapu iptali ve tescil ile men"i müdahale istemlerine ilişkindir.
Taşınmazların bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu, 1987 yılında aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 25/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi