17. Hukuk Dairesi 2014/15807 E. , 2017/275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların oğulları olan ..."ın tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği kazada hayatını kaybettiğini, ... 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/318 esas 2010/307 karar nolu dosyasında yapılan yargılama sonucunda karşı otobüs şoförünün beraat ettiğini ve ..."ın tam kusurlu olduğunun kesinleştiğini, aracın zorunlu trafik sigortasında 3 kişi sıfatı ile destekten yoksun kalma tazminatı için iş bu davayı açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketine ihbar tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; taleplerini ... için 41.051,52 TL, Lütfiye için 44.883,08 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile ... için 41.051,52 TL, Lütfiye için 44.883,08 TL maddi tazminatın ... yönünden 10.000 TL sına dava tarihinden,davacı ... yönünden 10.000 TL sına dava tarihinden itibaren davacı ... yönünden ıslah edilen değer olan 31.051,52 TL ye ıslah tarihi olan 19.03.2014 tarihinden itibaren davacı ..."ye ıslah edilen miktar olan 34.883,08 TL ye ıslah tarihi olan 19.03.2014 tarihinden itibaren değişen oranlardaki yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa"nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa"nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür. Somut olayda davacı ..."ın işleteni olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada vefat eden ..., davacı ..."ın oğludur. Bu bakımdan kendi işleteni olduğu, davalıya trafik sigortalı araçta vefat eden oğlunun desteğinden yoksun kaldığı yönündeki zararına ilişkin talebini yukarıda belirtilen Yasal düzenlemeler karşısında davalı ... şirketinden tazmin edemeyeceği anlaşılmasına karşın mahkemece davacı ..."ın destekten yoksun kalma zarar talebinin kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Davalı ... ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı ... şirketi bakımından faizin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğunda olur. Bu itibarla, sigortaya başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı sigortaya ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır.
Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir.
Somut olayda; dosya içerisinde davalı ... şirketine başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamasına göre, davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece; hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden ayrı ayrı faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan "10.000TL sına" ve "davacı ..."ye ıslah edilen miktar olan 34.883,08 TL"ye ıslah tarihi olan 19.03.2014 tarihinden itibaren" ibarelerinin çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile davacı ... lehine DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalıya geri verilmesine 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.