21. Hukuk Dairesi 2015/11821 E. , 2015/17710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacı taraf hak sahiplerinin muris sigortalı ..."un ölümü nedeniyle manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davacıların açmış olduğu manevi tazminat davasında eldeki dosyadan ayrı olarak açılmış olan rücuan tazminat davası dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun tek başına hükme etkili olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 77. maddesi uyarınca, işverenler...ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, ...ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler alınan ...önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumluluklar konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Anılan madde ile, işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak, her türlü önlemi almak yanında, bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez.
4857 sayılı Kanun"un 77. ve devamı bir kısım maddeleri 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu"nun 37. maddesiyle, 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmek üzere yürürlükten kaldırılmış olup, 6331 sayılı ...Kanunu, işverenin sağlık ve güvenlik önlemlerini alma yükümünü daha ayrıntılı bir biçimde düzenlemiştir.
Gerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesi gerekse 6331 sayılı...maddeleri ile bunu uygun olarak çıkarılan ...yönetmelikleri hükümleri işverenin sorumluluğunu objektifleştiren kriterler olarak değerlendirilmelidir. Bu sebeple mevzuatta yer alan ... güvenliği kurallarına uyulmaması işverenin kusurlu davranışı olarak kabul edilmelidir. Ancak, işveren sadece anılan yazılı kurallara değil, yazılı olmayan ve teknolojinin gerekli kıldığı önlemlere aykırı davrandığında da kusurlu görülerek oluşan zararı karşılamalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacılar murisi sigortalının 19/05/2008 tarihinde davalı işyerinde çalışmakta iken daha önce kesilmiş olan mermer diliminin yana doğru yatması neticesi iki mermer dilimi arasında sıkışması suretiyle gerçekleşen ve ölümü ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle eldeki manevi tazminat davasının açıldığı, karar tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiş olan rücuan tazminat davası dosyası kapsamında kusura ilişkin olarak alınan bilirkişi heyet raporunda davalı işveren şirketin % 50, davacıların murisi sigortalının % 40, davalı şirket yetkilisi ..."nın %10 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, Mahkemece bu rapor esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, hükme dayanak alınan bilirkişi kusur raporunun rücuan tazminat davasının dosyası kapsamında alınan kusur raporu olduğu anlaşılmakla tarafları ve konusu farklı olan bu davalardan Kurum tarafından açılan ve hak sahiplerinin taraf olmadığı rücuan tazminat davasında kurulan hükmün davacı tarafı bağlamayacağının göz önünde bulundurulmaması hatalı olmuştur. Öte yandan İş Kanunu"nun öngürdüğü koşulları içermeyen rücuan tazminat davasının giderek eldeki manevi tazminat istemli dava dosyası için hükme dayanak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece, somut olaya ve yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşecek yeniden kusura ilişkin bilirkişi raporu alınarak tarafların sorumluluğunu belirlemek gerekirken, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan ve olaya uygun düşmediği gibi, 77. maddenin öngördüğü koşulları da içermeyen rücuan tazminat davası kapsamında alınmış olan kusura ilişkin bilirkişi raporunun salt hükme dayanak alınması ve yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları göz önünde tutmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.