18. Ceza Dairesi 2016/10461 E. , 2017/2915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, resmi belgede sahtecelik, parada sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ..."nın, 30.05.2007 tarihli duruşmada bildirdiği adresi yerine doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebligatın gönderilmesi, tebligatta sanığın işte olduğunu bildiren kişinin isminin yazılı olmaması, sanık müdafii ..."in 28.01.2014 tarihli dilekçesiyle müdafiilik görevinden ayrılmasının sanığa bildirilmemesi, sanık müdafii olarak temyiz dilekçesi veren Av. ... "ın baro tarafından sadece sanık ... için görevlendirilmiş ve bu sanık müdafii sıfatıyla duruşmalara katılmış olması karşısında, temyiz isteminin reddine yönelik Yerel Mahkeme ek kararının kaldırılarak, süresinde yapılan temyiz istemi uyarınca dosya görüşüldü.
A) Sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik Av. ... "ın temyizinde;
Avukat ... "ın, baro tarafından sanık ... müdafii olarak görevlendirildiği, sanık ... müdafii sıfatıyla bir duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) Sanık ... hakkında “parada sahtecilik”, “göçmen kaçakçılığı”, “resmi belgede sahtecilik”, sanık ... hakkında “göçmen kaçakçılığı”, “resmi belgede sahtecilik”, sanık ... hakkında ise “resmi belgede sahtecilik” suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
1- Sanık ... hakkında, sahte paralardan 5 adet 100 USD ile ilgili olarak Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/616-2007/1147 E-K sayılı dava dosyasında mahkumiyet kararı verilmesi, 20 TL ile 500 USD"nin sanığın çantası ile evinde yapılan aramalarda ele geçirilmesi, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/616-2007/1147 E-K sayılı dosyasında, 20 TL dava konusu edilmemiş ise de, dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, her iki davanın konusunun aynı kabul edilip, aynı hususta verilmiş kesin hükmün varlığı da dikkate alınarak, “parada sahtecilik” suçundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, o belgenin hukuki sonuç doğurabilecek ve ilk bakışta dikkati çekmeyecek biçimde düzenlenerek çok sayıda kişiyi aldatabilecek yetenekte olması ve bu konunun objektif olarak saptanması gerektiği, sanık ..."da ele geçirilen boş çek yaprağında herhangi bir yazı ve imza bulunmaması nedeniyle hukuki bir değer taşımadığı cihetle belgede sahtecilik suçunun da unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilerek sanığın, ..."a ait boş çek yaprağını elinde bulundurması biçimindeki eyleminde, resmi belgede sahtecilik suçundan beraat karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Sanıklar ... ile ..."nın iştirak halinde sahte pasaport düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, sanıklar tarafından fikir ve irade birliği içerisinde düzenlendiği kabul edilen sahte pasaportun temin edilememesi nedeniyle bu belgenin iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığı yönünde mahkemece bir gözlem yapılamaması hususu dikkate alındığında, sanıkların sahte pasaport düzenlemek suretiyle üzerlerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan, CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
4- Sanıklar ... ve ..."nın “göçmen kaçakçılığı” suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, sanıkların kim ya da kimleri yasal olmayan yollardan yurtdışına çıkardıklarının belli olmaması, yurt dışına çıkış yaptığı kabul edilen kişilerin açık kimlik bilgilerinin tespit edilememesi, yurtdışına çıkan kişilerin pasaport sahipleri dışında başka kişiler olduğunun kesin bir şekilde tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında, her iki sanığın, göçmen kaçakçılığı suçunu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
5- Sanıklar ... ve ..."in, iştirak halinde mağdur ..."in kimlik bilgilerini kullanarak sahte olarak düzenledikleri 26.09.2005 tarihli görev belgesi, sahte nüfus cüzdanı ile buna dayanılarak çıkarttıkları sahte pasaport nedeniyle, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de, Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2008 tarih ve 2007/311-2008/254 E-K. sayılı ilamında, sanıkların 20.09.2005 tarihinde ... adına ..."in fotoğrafını taşıyan sahte nüfus cüzdanı talep belgesini düzenleterek nüfus idaresinden sahte nüfus cüzdanı almak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nun 204/1, 43/1 maddeleri uyarınca zincirleme şekilde sahtecilik suçundan 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırıldıklarının ve bu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanlığının 2011/10386-2013/8642 E-K. sayılı ilamıyla onandığının anlaşılması, temyize konu bu dosyada ise, sanıkların onanan dosyadaki sahte nüfus cüzdanı düzenletme eyleminin yanısıra ... adına sahte pasaport alma eyleminden dolayı da cezalandırıldıklarının anlaşılması karşısında, sahte nüfus cüzdanı aldıktan sonra nüfus cüzdanına dayalı olarak sahte pasaport düzenletme eyleminin bütün halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturması, onanan hükümde de nüfus cüzdanı talep belgesiyle nüfus cüzdanı alma eyleminin de mahkemece teselsül ettirildiği hususları gözetilerek, sanıklar hakkında teselsül eden eylemlerinden dolayı daha önce temel ceza tayin edilmiş olması nedeniyle, yeniden temel ceza tayin edilmeden, sahte düzenlenen 26.09.205 tarihli görev belegesi ile sahte pasaport alma eyleminden dolayı TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç artırım oranı sınırları içerisinde bir ceza verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
6- Sanık ..."ın, mağdur ..."ın “emekliliğine ilişkin 08.09.2006 tarihli belge” üzerindeki eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında 07.07.2006 tarihinde Mustafa Irmak adına sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenletmek suçundan Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/917 - 2008/346 E-K sayılı ilamı ile mahkumiyet kararı verildiğinin ve bu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanlığı"nın 2010/8752-2012/20883 E-K sayılı ilamıyla onandığının anlaşılması karşısında; sanığın, Mustafa Irmak aleyhine yakın zaman diliminde gerçekleştirdiği eylemlerinin zincirleme bir şekilde devam eden resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında değerlendirilmesi ve sanık hakkında teselsül eden eyleminden dolayı daha önce temel ceza tayin edildiğinden, yeniden temel ceza tayin edilmeden suça konu belgenin düzenlenmesi eylemi nedeniyle, TCK"nun 43. maddesi uyarınca teselsül artırım oranı sınırları içerisinde bir ceza verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7- Sanık ..."ın, mağdur ..."a ait kimlik bilgilerini kullanarak “öğretmen kimlik kartları ile nüfus cüzdanını” sahte olarak düzenlemesi eylemine ilişkin olarak; 26.03.2014 tarihli Kriminal Polis raporunda ... adına düzenlenen 1346519 seri nolu iki adet emekli tanıtım kartlarının belgeler üzerindeki fotoğraflar da dahil olmak üzere renkli kopya özelliği gösterdiği, anılan bulgular doğrultusunda incelemeye konu belgelerin renkli kopya yöntemiyle tümden sahte olarak oluşturuldukları ve sahte tanıtım kartlarının iğfal kabiliyetine haiz olduğu belirtilmiş ise de, fotokopi belgelerin hukuki sonuç doğurmayacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin tespitinin hakime ait olduğu gözetilerek, hakim tarafından tanıtım kartlarının özelliklerinin duruşma tutanağına geçirilerek, aldatma kabiliyetine ne şekilde haiz olduklarının tartışılması gerekirken, 30.04.2008 tarihli duruşmada, mağdura ait bir adet emekli tanıtım kartından bahsedilip, arama sonucu ele geçen ..."a ait emekli tanıtım kartlarının üç adet olduğu ve kriminal inceleme yapılan iki adet emekli tanıtım kartı dışında bir adet emekli tanıtım kartının daha bulunduğu gözetildiğinde, mahkemenin hangi emekli tanıtım kartını incelediği de anlaşılmayacak şekilde, belgelerde ilk bakışta kolaylıkla farkedilebilecek herhangi bir farklılık görülmediğinin gözlemlendiğinden söz edilerek eksik inceleme ile aldatma kabiliyetinin tespiti ve suça konu emekli tanıtım karnelerinin denetime elverişli olacak şekilde dosya arasında bulundurulmaması,
8-Kabule göre de;
a) Sanık ..."ın, ... için mağdur ..."ın kimlik bilgilerini kullanarak düzenlemiş olduğu 03.10.2006 tarihli nüfus cüzdanı talep belgesine dayalı olarak sahte nüfus cüzdanı düzenletme eyleminden dolayı Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/832-2007/90 E-K sayılı dosyasında mahkum edildiğinin ve bu kararın mahallinde kesinleştiğinin, yine ... adına düzenlenmiş 14.09.2005 tarihli nüfus cüzdanı talep belgesine dayalı olarak alınan sahte nüfus cüzdanından dolayı Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/311-2008/254 E-K. sayılı dosyasında sanığın cezalandırıldığının ve bu kararın kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; sahte nüfus cüzdanı düzenletme eylemleri sebebiyle daha önce sanık hakkında mahkumiyet kararları verildiğinden bu hususta yeniden karar verilemeyeceği mahkemece gözetilmemiş ise de, suça konu sahte emekli tanıtım kartlarından dolayı sanık hakkında sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmediği anlaşılmakla, sanığın mağdur ... aleyhine yakın zaman diliminde gerçekleştirdiği eylemlerinin zincirleme bir şekilde resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında değerlendirilmesi ve sanık hakkında teselsül eden eylemiden dolayı daha önce temel ceza tayin edildiğinden, yeniden temel ceza tayin edilmeden suça konu emekli kartlarının düzenlenmesi eylemi nedeniyle hakkında TCK"nun 43. maddesi uyarınca teselsül artırım oranı sınırları içerisinde bir ceza verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
b) Sanıklar ... ile ...hakkında göçmen kaçakçığı suçundan hüküm kurulurken, temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümlerde çelişkiye düşülmesi,
c) Sanık ... hakkında, gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin, Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.09.2012 tarihli ek kararı ile mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde yeniden mahsup kararı verilmesi,
d) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğuna karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.