Esas No: 2021/13374
Karar No: 2022/9174
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13374 Esas 2022/9174 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Mahkeme, hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabul etmiş ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirtmiştir. Ancak mahkeme, iki nedenle bozulmuştur. İlk olarak, mağdurun bir kısmının zararının iade edildiği bilgisine rağmen, mağdurun etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için rızası alınmamıştır. İkinci olarak, hırsızlık suçunun gerçekleştiği yerin bir depo olduğu anlaşıldığından, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 168/1-4 maddeleri etkin pişmanlık hükümlerini düzenlerken, TCK'nın 119/1-c maddesi savunma hakkının kısıtlanmasını düzenlemektedir. Ayrıca, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve TCK'nın 7/2. maddesi suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanması ve infaz edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/621 Esas-2013/300 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyeti, TCK'nın 106/1 maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK'nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
I- Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun zararının bir kısmının soruşturma aşamasında bir kısmının kovuşturma aşamasında giderildiğinin anlaşılması karşısında mağdurdan soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Soruşturma aşamasında gerçekleşen iadeden dolayı 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi gereğince uygulanan etkin pişmanlık indirim oranının aynı maddenin ikinci fıkrasındaki sınırlama nedeniyle 1/2'den fazla ve 2/3'üne kadar (2/3 dahil) olması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkın korunmasına,
II- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hırsızlığın gerçekleştiği yerin depo olarak kullanıldığı anlaşılmakla sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de,
Sanığa CMK.nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, hükümde 5237 sayılı TCK.nın 119/1-c maddesi gereğince artırım yapılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.