10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6444 Karar No: 2018/10312 Karar Tarihi: 06.12.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6444 Esas 2018/10312 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/6444 E. , 2018/10312 K.
"İçtihat Metni"
....... Dava, davadışı hastanın tedavisinde kullanılan tıbbi cihaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtir şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davacı, hak sahibi sayılarak davadışı sigortalının babasının tedavisinde kullanılan tıbbi cihazı hastaya verdiklerini; davalı Kurum’un, tedavinin yapıldığı tarih itibarıyla sağlık sigortasına müstehak olmadığı gerekçesi ile ödeme yapmadığını belirterek, hastanın tedavisinde kullanılan tıbbi cihaz bedelinin fatura tarihinden hesaplanacak ticari faizle tahsiline karar verilmesini istemiş; Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sigortalının hastalanan babasının, resmi sağlık sunucusunda 31.10.2007 – 08.11.2007 tarihleri arasında yatarak tedavisinde kullanılan tıbbi malzemenin 05.11.2007 tarihli fatura ile davacıdan temin edildiği; ödemeye ilişkin olarak 10.12.2007 tarihinde Kurum’a yapılan başvurunun, tedavi tarihinde hastanın sağlık yardımına müstehak olmadığı gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunup, somut olayda uygulanması gereken 506 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası ödenmiş olması koşuluyla, sigortalının geçindirmekle yükümlü bulunduğu ana ve babasının, hastalıkları halinde, kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından her hastalık olayı için 34 üncü maddede yazılı süreleri aşmamak üzere yararlanacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dışı sigortalılının en az 120 gün sigortalılığı bulunmakla birlikte 506 sayılı yasanın 106 maddesinin c fıkrası kapsamında babasını geçindirmekle yükümlü olup olmadığı hususu araştırılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, sigortalının, 506 sayılı yasanın 106 maddesinin c bendi kapsamında, babasının geçimini sağlama yükümlülüğü araştırılarak, önceki bozma ilamı kapsamıda gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir. 2- Kabule göre de; Kurum’un temerrüde düşürüldüğü tarih olan 10.12.2007 tarihinden başlayarak yasal faizle tahsile karar verilmesi gerekirken, fatura tarihinden itibaren yasal faizle tahsile karar verilmiş olması, isabetsiz bulunmuştur. Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.