8. Hukuk Dairesi 2013/2638 E. , 2014/1359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2012
NUMARASI : 2011/47-2012/437
Davacılar-karşı davalılar D.. A.. ve M.. A.. ile davalı-karşı davacı T.. M.. aralarındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 10.07.2012 gün ve 47/437 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteği değerden reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar- karşı davalılar vekili; dava konusu 579 parselde vekil edenlerinin murisi adına tapuda kayıtlı taşınmaza yönelik davalının haksız kullanımı bulunduğundan elatmasmın önlenilmesine, 15.000 TL ecrimisil bedelinin doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenlerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili ise; uyuşmazlık konusu 579 parsel sayılı taşınmazın 11.1.1980 tarihli köy senedi ile 500.000 TL bedelle ilk davacılar Mehmet ve Demet"in babaları olan Muharrem tarafından kendilerine satıldığını, o tarihten beri malik sıfatıyla zilyetliği altında bulunduğunu ileri sürerek ilk açılan davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacılar-karşı davalılar tarafından açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne; davalı- karşı davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere, tutanağın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Çekişme konusu 579 parsel sayılı taşınmaz, 17.08.1979 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında herhangi bir belge uygulanmaksızın davacılar-karşı davalıların murisi M.. A.. adına tespit edilmiş, itiraz edilmeksizin 5.2.1982 tarihinde kesinleşerek tapu sicili oluşmuştur.
Somut olayda; az yukarıda da anlatıldığı gibi davalı-karşı davacı taraf tespit sonrası ancak, kesinleşme öncesi olan 11.1.1980 tarihli satış senedine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Anılan Kanun maddesinde de belirtildiği gibi, 10 yıllık hak düşürücü süre, kadastro tespit öncesi nedenlere dayanılarak açılan davalarda söz konusu olur. Davalı-karşı davacı, tespit sonrası ancak kesinleşme öncesi nedene dayanarak iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, nizalı taşınmaz ve çevresini iyi bilen yaşlı ve yansız kimseler arasından seçilecek üç mahalli bilirkişi refakate alınarak taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak, davalı-karşı davacının dayandığı 11.1.1980 tarihli köy senedinin nizalı taşınmaza uygulanması, dava konusu taşınmazın şu andaki durumu, önceki yıllardaki kullanım biçimi, davacı ve davalılardan hangi tarafın zilyetliğinde olduğu, herhangi bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, senedin bu yere uyduğunun ve davalı-karşı davacının zilyetliğinde olduğu anlaşıldığı takdirde tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi, sonucuna göre elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan Kanun maddesi yanlış yorumlanarak yazılı gerekçeyle davanın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülen
temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulanan Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 761,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.