Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2210
Karar No: 2015/5570
Karar Tarihi: 16.04.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2210 Esas 2015/5570 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/2210 E.  ,  2015/5570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. .."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava; tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı; ... Hukuk Mahkemesinin 15/03/1991 tarih, 1989/493 Esas, 1993/83 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile adına tesciline karar verilen ... Mevkiinde 30.000 m², ... mevkiinde 22.000 m², ... mevkiinde 20.000 m² yüzölçümüdeki 3 parça taşınmazın kadastro tespit çalışmaları sırasında sırasıyla 131 ada, 478 parsel, 479 parsel ve 101 ada, 588 parsele revizyon görerek mer"a vasfı ile ... adına tescil edildiğini, anılan taşınmazlar bakımından kesinleşmiş mahkeme kararı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ... mevkiindeki 101 ada, 588 parsel hakkındaki davadan feragat etmiştir.
    Davalı; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; ... merkez, ... köyü, ... mevkiinde yer alan 101 ada, 588 parselle ilgili davanın reddine, fen bilirkişinin 14/03/2012 havale tarihli raporunda; 30.000.m² yüzölçümündeki A-1 nolu parsel, 22.000 m² yüzölçümündeki C nolu parsel bakımından tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacının ... Hukuk Mahkemesinde 22/06/1989 tarihinde açtığı, 1989/493 Esas sayılı dava dosyası ile ... ve ... Köyü Muhtarlığı aleyhine eldeki davaya konu 3 parça taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası açtığı, yargılama sonucunda çekişmeye konu taşınmazların 35 yıldır nizasız fasılasız davacının zilyetliğinde bulunduğu, ..., ve köy tüzel kişiliği ile bir ilgisinin olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı mer"a vasfını taşımadığı, ... mevkiindeki taşınmazın 22.000 m², ... mevkiinde taşınmazın ise 30.000 m² olup tarım arazisi vasfında olduğu saptanarak davacı adına tesciline karar verildiği, ilgili kararın derecattan geçmek suretiyle 18/02/1994 tarihinde kesinleştiği, daha sonra mer"a tespit komisyonlarının çalışmasında anılan taşınmazların Mer"a vasfı ile ... adına tespit ve tescil edildiği,eldeki dava ile kesinleşen mahkeme ilamına dayalı olarak iptal ve tescil istenildiği, eldeki davanın yargılaması sırasında yapılan keşif ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından; ... ve ... mevkiindeki taşınmaz bakımından davacının babasına ait olduğu, çoçukları arasında yapılan paylaştırmada davacıya isabet ettiği, 30/35 yıldır nizasız fasılasız tarım yapmak suretiyle kullanıldığı, sınırları itibariyle tescil ilam krokisinin zemine uyduğu, mer"a tespit komisyonu çalışmaları sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler “...tutanakları okumadan imzaladıklarını, keşif yapılan yerin davacıya ait ekip-biçtiği yer olduğunu, atalarından irsen intikal ettiğini, baba ..."e ait iken malların paylaşımı ile davacıya kaldığını, 35 yıldır davacının zilyet ve tasarrufunda olduğunu, mer"a vasfında olmadığını, ...” beyan ettikleri, fen bilirkişi 20/09/2010 havale tarihli raporunda; davacının iddia ettiği (A) harfi ile gösterilen 9776.74 m² ve (B) harfi ile gösterilen 16217,57 m² alanın 131 ada, 478 parselde kaldığı, (C) harfi ile gösterilen 21.508 ,43 m²"lik bölümün 131 ada, 479 parsel içinde kaldığı, 1958 tarihli, hava fotoğrafında çekişmeli yerlerin sürülü vaziyette olduğu, 2001 tarihli hava fotoğrafında ise sürülü vaziyette oldukları, topoğrafik memleket haritasında; A, B ve C harfleri ile gösterilen alanların normal eğimli olduğunun saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ne var ki, 131 ada, 478 ve 479 parsellere revizyon gören taşınmazların tescil ilamındaki ve tescil ilamını dayanak alan dava dilekçesindeki miktar ile uygulama sonucu alınan fen bilirkişi raporlarında belirlenen miktarlar arasında farklılık bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, ve dava dilekçesindeki talebe konu miktarlar esas alınmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.
    Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Ne var ki; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde bir uygulama yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.

    O halde; yöreyi bilen kişilerden gerekli bilgi alınarak içlerinde Kadastro Elemanı veya Harita Mühendisinin de yer alacağı üç kişilik bilirkişi heyeti ile yerinde yeniden keşif yapılması,davacı ve davalı yanın dayandığı delillerin toplanması, özellikle çekişmeye konu 131 ada, 478 ve 479 parsele revizyon gören ... Hukuk Mahkemesi"nin 15/03/1991 tarih, 1989/493 Esas, 1993/83 Karar sayılı ilamı ile oluştuğu anlaşıldığına göre, anılan dosyanın, tescil ilam krokisinin mahallinde yeniden denetime elverişli olacak şekilde uygulanması ve kapsamlarının belirlenmesi, tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli krokili rapor alınması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, tescil ilamındaki miktar ile eldeki davada yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundaki miktar farkının açıklığa kavuşturulması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikatla yetinerek yetersiz bilirkişi rapor ve krokisine dayanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davalı ...nin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi