16. Hukuk Dairesi 2016/879 E. , 2016/1575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ..... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının murisinin zilyetliği dahil eklemeli olarak aralıksız ve malik sıfatıyla devam eden 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazın davacının babası tarafından en az 20 yıl süreyle kullanıldığını, davacının babasının ölümünden sonra davacının kullanmaya devam ettiğini ancak cezaevine girmesi nedeniyle bir süre kullanamadığını cezaevinden çıktıktan sonra davacının kullanımının devam ettiğini ifade etmişlerdir. Davacının cezaevine girmesi nedeniyle taşınmazı bir süre kullanmamış olması taşınmazın iradi terki ve bu nedenle zilyetliğe ara verilmesi olarak değerlendirilemez. Öte yandan, çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma tarihi ve nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış, bozma ilamından sonra yapılan keşfe katılan ziraatçi bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde 20-25 yaşlarında meyve ağaçları bulunduğu açıklanmasına karşın aynı raporda taşınmazda yaklaşık 20-25 yıldır tarımsal faaliyet yapılmadığı belirtilmesine ve bu tespitler mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile çelişmesine rağmen bu çelişkinin giderilmesine çalışılmamış, denetime imkan vermesi açısından taşınmazın farklı yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosyaya eklenmemiş, davacı, davaya muvaffakat eden diğer mirasçılar ve davacı murisi adına aynı çalışma alanında belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmazların miktarları araştırılmamıştır. Ayrıca taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarının uzmanı tarafından incelenmesi yönteminden de yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün tespit harici bırakılma tarihi ve nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorulup öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı gözetilmeli, davacı, davaya muvaffakat veren müşterekleri ve davacı murisi adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı ve miktarı Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinden geriye doğru yukarıda belirtilen şekilde 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait üç farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğrafları ......ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu aracılığı ile yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve dava tarihine kadar davacı ve davaya muvaffakat veren müşterekleri yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini ve üzerindeki bitki örtüsü ile ağaçların yaş, sayı ve cinsini bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli haritalı rapor alınmalı, hava fotoğrafları, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılmalı, bu kapsamda çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinden rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesindeki kazanıma esas miktar sınırlamaları da gözetilmeli ve ayrıca 4721 sayılı TMK"nın 713/5. maddesinde öngörülen yasal ilanlarda yapılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.