20. Hukuk Dairesi 2015/15531 E. , 2016/841 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 9. Asliye Ticaret, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk ve İstanbul 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasında düzenlenen vekalet sözleşmesinin yerine getirilmemesi ve bu nedenle açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, her iki taraf arasındaki ilişkinin 6098 sayılı Kanuna göre vekâlet sözleşmesi olduğu belirtilmiş olup, vekâlet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların TTK m. 4"e göre mutlak ticari dava şeklinde olmadığı, ayrıca davalının tacir sıfatının olmaması, diğer anlatımla her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası olmaması sebebiyle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir.
Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, her ne kadar bilirkişi raporu ile vekâlet sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmediği irdelenmiş ise de davacının tüketici olarak davalının danışmanlık hizmetinden ve evrak takip hizmetinden faydalanmak üzere anlaşmış olduğu uyuşmazlığın ise, tüketiciye bu hizmetin verilip verilmediği noktasında bulunduğu anlaşılmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir.
İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi ise, davalının 6502 sayılı Kanun gereği tüketici sıfatını taşımadığı, bu durumda anılan kanun kapsamında tüketici işleminden sözetmek mümkün olmadığından davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanunun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Borçlar Kanununun 502. maddesinde ise, vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacı, taraflar arasında silah ruhsatı alabilmek için gereken evrakların alınabilmesi amacıyla vekalet sözleşmesi yaptığını ancak sözleşme gereği alınması gereken evrakları temin ettiği halde davalı tarafın bu sözleşmeden doğan edimini(2500.-TL) yerine getirmemesi sebebiyle öncelikle icra takibi başlatmış davalı tarafın itirazı ile takip durunca itirazın iptali davasını açmıştır. Bahse konu sözleşme noter aracılığı ile düzenlenmiş olup dosya kapsamında yer almakla beraber taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu anlaşılmış olup, dava tarihi itibariyle vekâlet sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Kanununun 502. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından 4077 sayılı Kanunun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesince görülmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.