Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/105
Karar No: 2020/4121
Karar Tarihi: 08.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/105 Esas 2020/4121 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/105 E.  ,  2020/4121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ... ve ... Dış Ticaret Ltd. Şti. yönünden reddine, diğer davalı .... yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı .... vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan .... vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı... şirketinin, yurt dışından gönderdiği buğday, çavdar ve mısır gibi tahıl ürünlerini, Türkiye’de bulunan un ve yem fabrikaları ile tahıl işiyle uğraşan firmalara sattığını ve Türkiye’den satın aldığı tahıl ürünlerini de adı geçen şirkete gönderdiğini ve böylelikle davalıyı Türkiye’den yaptığı tüm alım ve satım işlerinde tek başına temsil ettiğini, davalı ...’ın ise söz konusu bu ticari ilişkiye katılmamakla birlikte taraflar arasındaki irtibatı sağlamakla görevli olduğunu ve bu alım satım işlerinden müvekkili ile birlikte belirli bir oranda komisyon bedeli aldığını, komisyon bedellerinin ödenmesi için davalı... ile olan yazışmaları davalı ...’in yaptığını ve ödemelerin de onun hesabına yatırıldığını, müvekkilinin komisyon bedeli alacaklarının 2002 yılından beri ödenmediğini, davalı ...’in daha sonra, müvekkilini aradan çıkararak, bahsi geçen alım satım işlemlerini yapmak üzere davalı ... Tic. Ltd. Şti. isimli firmayı kurduğunu, Türkiye’de pazarlama ve satış işine o ana kadar karışmayan davalı ...’in, kurduğu bu şirket vasıtasıyla alım satım işi yaparak komisyon bedellerini tek başına almaya başladığını, müvekkilinin 2002 yılında davalı... adına Türkiye’den gerçekleştirdiği alım satım işleri nedeniyle toplam 616.539,21 USD tutarında komisyon bedeli alacağı bulunduğunu ileri sürerek, anılan tutarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve ... Dış Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkili Alper’in, davacı ile davalı... arasındaki borç ilişkisine, Almanya’da yerleşik dava dışı başka bir şirketi temsilen katıldığını, doğrudan taraf sıfatı bulunmadığını, aynı şekilde müvekkili ... Dış Tic. Ltd. Şti.’nin de dava konusu hukuki ilişkinin tarafı olmadığını, komisyon bedellerinin müvekkillerinin hesabına yatırılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı... vekili, mahkemenin yetkili ve görevli olmadığını, alacağın yazılı bir belgeye dayanmadığını, ticari ilişkinin devam ettiği dönemde komisyon bedellerinin davacının hesabına yatırıldığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, komisyon bedellerinin davalı... tarafından, davacı ve diğer davalılar hesabına ayrı ayrı gönderildiği, dolayısıyla davacının diğer davalılara yönelik talebinin yerinde olmadığı, davacının sadece davalı...’den talepte bulunabileceği, taraflar arasındaki sözleşmede komisyon miktarının belirli bir orana bağlanmadığı, sözleşme çerçevesinde ileride yapılacak satışlar sırasında taraflarca belirlenmesinin kararlaştırıldığı, davacının komisyon bedeli alacağının 169.139,01 USD olarak hesap edildiği gerekçesiyle, davalılar ... ve ... Dış Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açılan davanın reddine, davalı ...’ye aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 169.139,01 USD’nin anılan davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı... vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları hariç olmak üzere, davalı... vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, taraflar arasında düzenlenen 28.08.1998 tarihli, tahıl ürünlerinin alım satımına aracılık edilmesine ilişkin sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, dava dilekçesinde, davalı adına Türkiye"de bulunan çeşitli firmalarla tahıl ürünlerinin alım satımına dair sözleşmeler yapıldığını, alım satımı yapılan ürünler için ödenmesi gereken komisyon bedellerinin ödenmediğini ileri sürmüş, dilekçesinde ürünlerin nakliyesinde kullanılan her bir gemi yönünden ayrı ayrı açıklama yapılarak ton başına ödenmesini talep ettiği komisyon bedellerini bildirmiştir.
    Taraflar arasındaki sözleşmede, sabit bir komisyon bedeli belirlenmemiş olup, sözleşmenin 5. maddesi hükmü uyarınca, üçüncü şahıslarla yapılan her bir sözleşme yönünden, aracılık komisyonu, o sözleşmelerin imzalanması aşamasında tespit edilecektir.
    Dava konusu ticari alım satımların yapıldığı ve davacı tarafın bu alım satımlara aracılık ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, aracılık komisyonu olarak ton başına hangi tutarların kabul edileceği noktasında toplanmaktadır. Bu hususta ilgili ticaret odasıyla yapılan yazışmalarda ton başına 3-4 USD komisyon bedeli ödenmesinin uygun olacağı bildirilmişse de davacı tarafın, dava dilekçesinde bildirdiği komisyon bedeli tutarları ton başına 1 USD ile 4 USD arasında değişmekte olup, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan, ticaret odasınca bildirilen tutarların baz alınmaması yerinde olmuştur.
    Dosyada alınan 12.06.2006 tarihli kök raporda, her bir gemi yönünden inceleme yapılarak, dosyada taraflarca belirlenmiş komisyon tutarlarına ilişkin bir belge bulunmadığı, ancak davalı ... firması tarafından ibraz edilen belgelerde, ton başına komisyon tutarlarının belirlenmiş olduğu, örneğin Ursa adlı gemi ile yapılan ticarete ilişkin ... firması tarafından ibraz edilen belgelere göre, ton başına 3,36 USD komisyon bedeli belirlendiği, buna göre anılan gemi yönünden toplam komisyon bedeli alacağının 13.369,47 USD olduğu, davalı firmanın davalının payına düşen tutarı ödediğini ispat edemediği, sonuç
    olarak davacının en azından anılan tutarın 1/2"si olan 6.684,74 USD komisyon bedeline hak kazandığı açıklanmıştır. Bunun gibi her bir gemi yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmış ve sonuç olarak davacının hak kazandığı komisyon bedelinin toplam 210.888,90 USD olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, bilirkişi raporunda baz alınan ton başına komisyon tutarları ile davacının dava dilekçesinde bildirdiği tutarların birbirine yakın olduğu görülmüştür.
    Davalı ... firması vekili, kök bilirkişi raporuna itirazlarını bildirir 27.07.2006 havale tarihli dilekçesinde, taraflar arasında kararlaştırılan komisyon oranlarının, 19.09.2005 tarihli dilekçeleri ekinde sunulan belgeler ile sabit olduğunu, davacı lehine hesap edilen komisyon miktarına ilişkin bilirkişi tespitlerinin yerinde olduğunu açıklamıştır. Bu itibarla, davalı tarafça da kök bilirkişi raporunda baz alınan ton başına komisyon tutarları kabul edilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece, 12.06.2006 tarihli kök bilirkişi raporu esas alınarak, bu raporda hesap edilen toplam 210.888,90 USD tutarındaki komisyon bedeli alacağının davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    Gerekçeli karar başlığında, 30.12.2003 olan dava tarihi hatalı olarak 30.12.2013 yazlımıştır. Bu husus, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    3) Bozma nedenine göre, davalı... vekili ile davacı vekilinin, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı... vekilinin ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, tarafların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi