19. Hukuk Dairesi 2015/2000 E. , 2015/15389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2013
NUMARASI : 2012/275-2013/882
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının hiçbir talebi olmadan adına kredi kartı düzenlenip, eski işyerinde yetkisiz bir kişiye teslim edildiği ve bu şahsın kartı kullandığı, aleyhine girişilen icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilinin kullanmadığı kredi kartının ekstresinin evine gönderildiğinde kartın kadın kuaföründe birden fazla kez kullanıldığından davacının eşi ile arasının bozulduğu, davacının işverenine maaş haczi yazısı gönderilmesi üzerine iş akdine son verildiğini, bir süre davacının işsiz kaldığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile haksız yapılan tüm işlemler ve hacizler için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının talebi olmadan kendisine kredi kartı gönderildiği iddiasının dayanaksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği verilen kredi kartının süresinin dolması üzerine yenilenerek, sözleşmede belirtilen adrese usulüne uygun olarak gönderildiğini, davacının yeni adresini bankaya bildirmesi gerekirken, bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle bankaya herhangi bir kusur yükletilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava tarihinden sonra davacının maaşından yapılan kesintilerin iade edildiği, bu nedenle menfi tespit-istirdat davasının konusu kalmadığı, kredi kartının asıl kart hamiline 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 8/6.maddesi uyarınca teslimi gerekirken, davacının bildirdiği adreste çalışanına teslim edildiği, bankanın böylece kusurlu olduğu, kartın kullanılmasından doğan borcun ödenmemesi nedeniyle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, maaşı üzerine haciz konulması için çalıştığı işerine yazı yazıldığı ve maaştan kesinti yapıldığı, B.K’nun 49.maddesi hükmü gereği davacının kişilik haklarının zarar gördüğü, davacının sosyal ve ekonomik durum ile adres değişikliğini bankaya bildirmediği de dikkate alınarak 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle menfi tespit davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.