16. Hukuk Dairesi 2015/19200 E. , 2016/1567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacılar adına kayıtlı bulunan eski 516 parsel sayılı 6400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 115 ada 18 parsel numarasıyla ve 5.879,85 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... ve dava dışı .... adına kayıtlı bulunan eski 745 parsel sayılı 8040 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 115 ada 15 parsel numarasıyla ve 8.392,96 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve bu eksikliğin davalıya ait 115 ada 15 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parselde kalan ve davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği bölümün uygulama kadastrosundan önce de davalıya ait parsel içinde kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Çekişmeli 115 ada 15 parsel sayılı taşınmaz tapuda 1/2"şer hisse ile davalı ... ile dava dışı ... adına kayıtlı olup dava, tapu maliklerinden ..."e karşı yürütülmüş diğer malik ... davaya dahil edilmeyerek taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Öte yandan; mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; hükme esas alınan 25.06.2014 tarihli bilirkişi raporu yukarıda belirtilen ilkelere uygun tanzim edilmediği gibi tesis kadastrosu sonucu oluşan pafta ile uygulama kadastrosu sonucu oluşan pafta, koordinat noktaları esas alınarak bilirkişilerce kroki çakıştırılmamış, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasındaki yüzölçümü farklılığının nedeni somut şekilde açıklanmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu belirtilen nedenlerle yetersizdir. Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli taşınmazda 1/2 hisse ile malik olan ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, yukarıda belirtilen deliller getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, daha sonra mahallinde yeniden üç kişilik fen bilirkişisi kurulu ile keşif yapılmalı, fiili kullanım sınırının davanın mahiyeti gereği dikkate alınmayacağı gözetilmeli, bilirkişi kurulundan; yukarıda gösterilen ilkelere uygun, tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırları ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırları bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren, tesis ve uyulama haritasındaki ölçü değerlerine göre taraflara ait olan bölümlerin açıkça gösterildiği, yüzölçümü farklılığının neden kaynaklandığını somut şekilde ortaya koyan krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.