Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3253
Karar No: 2019/5052
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3253 Esas 2019/5052 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka ile dava dışı kişi arasında yapılan kefalet sözleşmesine dayanarak açılan itirazın iptali davasında, mahkeme davalının müteselsil kefil olduğuna karar vermiş ve dava lehine karar vermiştir. Ancak davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ve istinaf mahkemesi davacının kanıt sunmadan dava açtığını ve kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar vermiştir. Temyiz sonucu, istinaf mahkemesinin kararı bozulmuş ve ilk derece mahkemesinin davayı kabul etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi (kefaletin şekil şartları)
- Müteselsil kefilin yükümlülükleri hakkında Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlemeler mevcuttur.
19. Hukuk Dairesi         2017/3253 E.  ,  2019/5052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında Ereğli (Konya) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2015/11 esas ve 2016/867 karar ve 16/12/2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı kişi ile akdedilen kredi genel sözleşmesine davalının kefaleti ile kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalı kefilin açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı vekili, davalının kredi çekildiğinde belirli olan ilk limite kefil olduğunu, borçlunun sonradan kullandığı limit dışı kredilerden bilgisi ve ilgisi olmadığını, asıl borçlunun ilk krediye ilişkin ödemeleri olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, yapılan itirazın kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ..."un davacı bankaya müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile düzeltilmiş takip borcunun 147.396,73 TL olduğu, alacağın tasfiyesine kadar işleyecek temerrüt faizinden sorumlu olduğu, yapmış olduğu itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye mahkemesince, kredi sözleşmesinin 06/07/2012 tarihli olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun uygulanması gerektiği, sözleşmede kefalet tarihi ve müteselsil kefil olma durumunun kefil tarafından kendi el yazısı ile yazılmadığı, eş rızasının da alınmadığı, kefaletin geçersiz olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi kararının gerekçesini oluşturan kredi sözleşmesinde davalının kefaletine ilişkin bölümün imza tarihinde yürürlülükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesinde yazılı şekil şartlarına uymadığı vakıası doğru ise de, davalının hem ödeme emrine itirazında hemde cevap dilekçesinde kefaletinin varlığını ve kefil olduğunu kabul etmiş ve savunmasını başka nedene dayandırmış olup, kefaletinin geçersizliğine ilişkin bir beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davacı alacağının davalının kefalet limiti içinde kaldığı saptanarak davanın kabulüne karar vermesi isabetli olup, istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yazılı şekilde karar vermesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2017/122 esas ve 2017/100 karar ve 22/03/2017 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi