14. Hukuk Dairesi 2014/11296 E. , 2015/348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 30.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 235, 919, 945 ve 1004 no"lu parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, 427, 428, 431 ve 1342 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar vekilinin satışına karar verilen 919, 945 ve 1004 parsel sayılı taşınmazlar ile feragat nedeniyle reddine karar verilen 427, 428, 431 ve 1342 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu 235 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana
./..
2014/11296-2015/348 -2-
getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhtesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhtesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda muhtesatın paydaşlardan herhangi birine ait olduğu hususunda bütün paydaşların ittifak etmesi durumunda, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa ödenmesi mümkündür.
Somut olayda ise dava konusu 235 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatlardan sadece deprem konutunun davalı paydaş ..."a ait olduğu konusunda ittifak olup tek katlı yığma binanın da bu kişiye ait olduğuna ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Mahkemece, paydaşlar arasında tek katlı yığma binanın paydaş ..."a ait olduğuna dair ittifak olmadığı halde muhdesat oranına dahil edilerek satış bedelinden bu yapıya isabet edecek bölümün davalı ..."a verilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 427, 428, 431, 919, 945, 1004 ve 1342 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bent uyarınca sadece 235 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA, onanan kısım için taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25,20 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 14.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.