11. Hukuk Dairesi 2015/13197 E. , 2016/1134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.02.2015 tarih ve 2014/948-2015/70 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... markası altında gayrimenkul tellallığı yaptığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 04.04.2011 tarihli ... Müşteri Temsilciliği Sözleşmesi ile davalının bağımsız müteahhit şeklinde gayrimenkul danışmanı olarak çalışmaya başladığını, davalının 12.11.2012 tarihinde sözleşmeyi feshederek aynı ilçe sınırları içinde faaliyet gösteren dava dışı firma bünyesine katılmak suretiyle aynı işi rekabet halinde yapmaya başladığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4/9. maddesinde rekabet yasağına aykırılık halinde 20.000 USD cezai şart ödemesinin şart koşulduğunu ileri sürerek, alacağın ticari olması nedeniyle tenkis ihtimaline binaen 10.000 USD cezai şartın davalıdan karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, sözleşmenin geçerli olduğu sürede değil, sona ermesinden itibaren iki yıllık süre içinde iş bu davanın açıldığı, ayrıca sözleşmenin 4/9. maddesinin Anayasanın çalışma hürriyeti ilkesine aykırı olduğu ve tarafların aralarında imzalayacakları bir sözleşme hükmüyle bu özgürlüğü ihlal anlamına gelecek herhangi bir düzenleme yapamayacakları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında bağıtlanan müşteri temsilciliği sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme göz önüne alındığında, davalının sözleşme ile üstlendiği işi bağımsız yüklenici olarak yapacağı, bu bağlamda davalının davacının yanında çalışan bir kişi olarak kabulüne imkan bulunmadığı açık olup, aralarındaki ilişkinin hizmet akdi olarak değerlendirilme olanağı yoktur. Taraflar arasında bağıtlanan sözleşme ile, sözleşmenin sona erdirilmesinden itibaren iki yıl içerisinde, davalının sözleşme çerçevesinde yürüttüğü işe benzer ya da rekabet halinde ... franchise alanının işi ile bir başka şekilde bağlı işi sözleşmenin geçerli olduğu ilçe sınırları dahilinde yapamacağını açıkça kabul etmesi karşısında bu sözleşme hükmünün çalışma hürriyetine aykırı olduğu yönündeki değerlendirme doğru görülmemiştir.
Mahkemece, ilgili sözleşme hükmünün geçerli olduğu kabul edilip, işin esasına girilerek, davacının cezai şart talep edip edemeyeceği değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.