23. Hukuk Dairesi 2014/1226 E. , 2014/5460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2012/333-2013/688
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 24.03.2004 tarihinde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, müvekkiline 89 m² büyüklüğünde iki daire verileceği, teslim tarihine kadar oturacağı bir konut tahsisi yapılacağı ve imar uygulaması yapıldığı tarihten itibaren en geç 3 yıl içerisinde iskân ruhsatı alınarak dairelerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, bu anlaşma uyarınca müvekkilinin parsel üzerinde bulunan gecekondusunu terk ederek yıkımına müsamaha gösterdiğini, dairelerin en geç 18.03.2007 tarihinde teslimi gerekirken aradan geçen zamana rağmen teslimin gerçekleşmediğini, daha sonra parsel üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi amacıyla açılan dava sonucunda parselin satışına karar verildiğini, satış memurluğunca kıymet takdiri yapılırken yüklenici davalı tarafından yıkılan müvekkiline ait gecekondunun bedelinin hesaplamaya dahil edilmediğini, böylelikle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 36.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşme sonrası arsalar üzerinde imar uygulaması yapıldığını ve arsaların 26324 ada 1 ve 26323 ada 2 parsel olarak ikiye ayrıldığını, davacıya 26323 ada 2 parselde pay verildiğini, davacının gecekondusunun imar planında yol olarak ayrılan yerde kaldığını ve davacı tarafından bedelsiz olarak bizzat terk edildiğini, ev fiilen yerinde bulunsa dahi kıymet takdirinde esas alınmasının mümkün olmadığını, imar planı yapılırken yeni oluşan imar parselindeki davacının payının tespitinde, davacının taşınmaz üzerindeki tüm hak ve değerlerinin dikkate alındığını ve buna göre yeni oluşan parselden kendisine pay verildiğini, öte yandan davalı parsel üzerindeki payını üçüncü bir kişiye satmış olduğundan sözleşmenin ifasının imkânsız hale geldiğini ve söz konusu evin müvekkili tarafından yıkılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 23.700,00 TL"nin 01.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.