Irza geçme - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10505 Esas 2015/2697 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10505
Karar No: 2015/2697
Karar Tarihi: 12.03.2015

Irza geçme - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10505 Esas 2015/2697 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın ırza geçme suçundan mahkum olduğunu ve cezasının itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini belirtti. Ancak, kamu davasının düşmesine neden olan zamanaşımı hakkı da göz önünde bulundurarak, sanığın cezasının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna vardı. Mahkeme, 765 sayılı TCK'nın lehine olan hükümleri doğrultusunda sanığa ceza verilmesine karar verdi ve eylemi uyan 416/1 ve 43. maddelerine dayanarak sanığı cezalandırdı. Sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulması kaydıyla, kararın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca bozulması ve yeniden yargılama yapılması kararlaştırıldı.
Kanun maddeleri açıklaması:
- 416/1. madde: \"Bir kimseyi cinsel amaçlarla alıkoymak veya cinsel tacizde bulunmak suçunu işleyene on yıla kadar hapis cezası verilir.\"
- 43. madde: \"Hakaret, tehdit, şiddet veya başka baskı yöntemleri uygulayarak, kişinin cinsel yönelim, kimlik veya tercihleri nedeniyle ayrımcılığa uğramasını sağlayan veya bu amaçla teşvik eden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.\"
- 765 sayılı TCK: Türk Ceza Kanunu.

14. Ceza Dairesi 2014/10505 E. , 2015/2697 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irza geçme
HÜKÜM : Eylemin ırz ve namusa tasaddide bulunma kabulü ile zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdur ..."ın savcılık beyanında sanığın pantalonunu çıkarıp cinsel organını anüsüne soktuğunu beyan etmesi, hadiseyi babaannesine aktarımının da bu şekilde olması, doktor raporları ve tüm dosya kapsamından sanığın cinsel organını mağdurun anüsüne birden fazla kez soktuğu sabit olduğundan 03.06.2004 günlü ırz ve namusa tasaddide bulunma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne karşı aleyhe temyiz olmadığı da gözetilip, sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı gözetilip 765 sayılı TCK.nın da açıkca lehe olduğu anlaşılmakla, eylemine uyan anılan Kanunun 416/1 ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.