12. Ceza Dairesi 2017/12131 E. , 2018/7805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/2, 62, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Alkolün etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, uygulanan kanun maddesinin, “TCK"nın 179/3. madde ve fıkrası yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2. madde ve fıkrası” şeklinde gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına aykırı hareket edilmesi,
2- Temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun"un 3/1. madde ve fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, asli kusurlu olarak yaralamalı trafik kazasına neden olan ve 237 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, suç tarihindeki lehe olan düzenlemeye göre, TCK"nın 179/3. madde ve fıkrası yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2. ve 49/1. madde ve fıkraları gereğince 1 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, temel cezanın 2 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle adalet ve hakkaniyete uygun olmayacak şekilde sanığa az ceza tayini,
3- Sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. madde ve fıkrasında öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
4- Sanığa ait adli sicil ve arşiv kaydına ilişkin belge içeriğine göre, tekerrüre esas alınan Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.07.2005 tarihli, 2003/461 esas, 2005/683 karar sayılı ilamına konu 5237 sayılı TCK"nın 206/1. madde ve fıkrasındaki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda seçenek ceza öngörülmesi ve anılan ilamla sanığın 1.800,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında, Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000,00 TL"ye kadar (2.000,00 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun"un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, tekerrüre esas alınamayacağından, öncelikle söz konusu ilamın onaylı bir örneği mahkemesinden istenip, bu ilamla hükmedilen 1.800,00 TL"den ibaret adli para cezasının doğrudan hükmedilip hükmedilmediği açıklığa kavuşturulduktan sonra sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.