Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/462 Esas 2017/3816 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/462
Karar No: 2017/3816
Karar Tarihi: 28.03.2017

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/462 Esas 2017/3816 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen sanığın suçunun sabit olduğunu ve cezalarının azaltıcı sebepler göz önünde bulundurularak belirlendiğini belirtti. Ancak, TCK'nın 53/1. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulmamış olması nedeniyle hüküm bozuldu. Sanığın yeniden yargılanmasına gerek olmayan bu hususun düzeltilmesi gerektiği vurgulandı ve hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddeleri çıkarılarak yerlerine \"Anayasa Mahkemesi kararına göre yürürlükte bulunan TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması\" ibaresinin eklenmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/3, 220/6, 314/2, 220/6, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 62/1, 53. maddeleri, ve Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK'nın 53/1. maddesi.

16. Ceza Dairesi 2017/462 E. , 2017/3816 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/3, 220/6 maddeleri yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6. maddeleri 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 58/9. maddesi infaz rejimi ile ilgili olup kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkûmiyetine karar verilen sanık hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, bu itibarla belirtilen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar bütünüyle çıkarılarak yerlerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.