Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3209 Esas 2019/5051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3209
Karar No: 2019/5051
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3209 Esas 2019/5051 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/3209 E.  ,  2019/5051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali hakkında Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 2014/132 esas ve 2016/614 karar sayılı ve 15/11/2016 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin kısmen kabulüne ve buna göre yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı kişi arasında akdedilen kredi genel sözleşmesinde davalının kefil olduğunu, bu sözleşme gereğince kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalı kefilin açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, ileri sürerek; itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı vekili, davalının kefaleti bulunan 05/03/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"nde kullanılan kredinin ödenerek kapatıldığını, dava dışı şirketin imzalamış olduğu 2.800.000,00-TL, 2.600.000,00-TL ve 2.500.000,00-TL diğer Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının herhangi bir kefaletinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kefil olduğu kredinin ödenerek kapatıldığı, icra takibinin dayanağı olan diğer kredi sözleşmelerinde davalının imzası bulunmadığı, bu nedenle sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı banka kötüniyetli takip yaptığından davalı yararına tazminata karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye mahkemesince, davalının imzasının bulunduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tasfiye edildiği, dava konusu yapılan ilamsız icra takibinin dayanağının da 05/03/2009 tarihli genel kredi sözleşmesi olmadığı, davalının yapılan takipten ve borçtan sorumlu tutulamayacağı, davacı bankanın kredi sözleşmesinin teminatı olarak tesis edilmiş olan 2.200.000,00-TL bedelli ipoteği 09/06/2013 tarihinde fek ettiği, davalının söz konusu borçtan sorumlu tutulmasının bu nedenle de mümkün olamayacağı, davacı bankanın takip başlatmasında kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, davanın reddi ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.