17. Hukuk Dairesi 2014/23112 E. , 2017/216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ..."ın 31/10/2012 tarihi itibariyle toplam 20.711,08 TL vergi borcunun bulunduğunu, vergi borcu nedeniyle 6183 sayılı Kanunun 62.maddesi gereğince hakkında haciz kararı alındığını, ... Vergi Dairesi"nce yapılan icra takibi sonucunda yapılan hacizlerde ve malvarlığı araştırması sonucunda vergi borcuna yetecek miktarda malvarlığına rastlanmadığını, borçlunun adına tapuda kayıtlı ... Mahallesi ... ada ... parsel numaralı taşınmazı diğer davalı ..."e 08/07/2011 tarihinde sattığını, satış işleminin vergi borçları nedeniyle taşınmaza haciz konulmaması, tahsiline imkan bırakmamak amacıyla yapıldığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 24, 27, 28, 29, 30.maddeleri uyarınca yapılan bu satış işleminin iptali için dava açılmak zaruretinin hasıl olduğunu açıklayarak söz konusu taşınmazın satışının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; nizalı taşınmazı 275.000 TL bedel karşılığında ..."dan satın aldığını, taşınmaza bağış yoluyla veya ivazsız olarak devralmadığını, bedelini ödediğini, davacının satışın iptali isteğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, ... ile aralarında akrabalık bağı olmadığını, satışın piyasa şartlarına uygun bedelle yapıldığını, ... ile arasında borç ilişkisinin bulunmadığını, ..."ın satış niyetini bilmesinin mümkün olmadığını, iyi niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili yazılı savunmasında; borçlu davalı ... hakkında düzenlenmiş borç ödeme aciz vesikasının bulunmadığını, vergi borcu miktarı dikkate alındığında satışın muvazaalı olduğunun öne sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... yöntemine uygun tebliğe rağmen herhangi bir cevap dilekçesi vermediği görüldü.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu gayrımenkulün tapuda devir tarihi itibariyle gerçek değerinin 290.210,54 TL olduğu davalı ..."in gayrımenkulü üzerindeki ipotek yükü ile birlikte tapuda devraldığı, devir tarihinden sonra ipoteğe konu borç için toplam 231.065,81 TL ödeme yapıldığı ve ipoteğin bu toplam ödemeden sonra kaldırıldığı banka tarafından gönderilen belgelerden bu durumun anlaşıldığı, taşınmazın akit tablosundaki 53.000 TL lik satış bedelinin ipoteğe konu borca ilişkin toplam 231.065,81 TL eklendiğinde, taşınmazın satış bedelinin 284.065,81 TL olduğu, bu bedelin keşif ile belirlenen bedele yakın bir bedel olduğu, Kanunun 28/2.maddesinde "pek aşağı bir fiyat" ile taşınmazın devredilmediğinin anlaşıldığı, tanık beyanları ile de gayrımenkulün devri sonrasında bankaya ödemelerin davalı ... tarafından yapıldığı, banka dekontlarında da ödemeyi yapan kişi olarak adının yer aldığı, taşınmazın tapudaki devir tarihinde davalı devreden ..."ın vergi borcu miktarı da dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu olayda 6183 sayılı Kanun uyarınca tasarrufun iptalinde herhangi bir neden olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca ... Valiliği Defterdarlık Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden harç alınmamasına 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.