MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, katılana yönelik farklı zamanlarda ve birden çok kez mesaj gönderme şeklindeki suça konu eylemlerinin, TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun “ısrar” öğesini oluşturması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, aynı Kanunun 43/1. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
2- Sabıkasız olan sanığın, kişilik özellikleri olumlu değerlendirilerek yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 50/1-a madde ve fıkrasına göre adli para cezasına çevrilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmemesi karşısında, “ sanığa verilen ceza seçenek yaptırım uygulanarak adli para cezasına çevrildiğinden” şeklindeki kanuna uygun olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Kabule göre de;
Tekman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.12.2012 tarih, 2012/77 sayılı iddianamesiyle sanı hakkında, müşteki ...’e mesaj atmak suretiyle müştekinin huzur ve sükununu bozma suçundan kamu dava açıldığı anlaşılmakla, hükmün gerekçesinde eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmiş olması nedeniyle sanık hakkında belirlenen temel cezadan TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırım yapıldığı ifade edilmesine karşın, hüküm fıkrasında eylemin birden fazla müştekiye yönelik işlendiğinden bahisle TCK’nın 43/2. maddesi delaletiyle 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi suretiyle hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki oluşturulması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.