Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6456
Karar No: 2016/1123
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6456 Esas 2016/1123 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6456 E.  ,  2016/1123 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2012/12-2015/14 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkiline ait “...” markasını taşıyan ürünleri niyabeten Türkiye"de satışını yaptığını, bu markanın Türkiye"de ilk kez müvekkili tarafından ithalat yoluyla kullanılarak maruf hale getirildiğini, sahibinin müvekkili olduğunu, buna rağmen davalının “...” markasını kendi adına tescil ettirdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2010 yılı sonu itibariyle sona ermesine rağmen davalının adı geçen markayı kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ile haksız rekabet oluşturduğunu, davalı hakkında .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nde markanın hükümsüzlüğü davasının açıldığını ileri sürerek, ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2011/85 esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı nedeniyle mahkeme veznesine depo ettiği 30.000,00 TL teminattan kaynaklanan faiz kaybının zarar kalemi olarak belirlenerek tazminine ve 58.250,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle, davalı şirketin aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiği 2011 yılı başından bugüne kadar dava konusu "..." markasını taşıyan ürünlerin satışından elde etmiş olduğu net karın hesaplanarak tazminat miktarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı ile ticari ilişkisinin sona ermesinden sonra söz konusu marka ile üretim ve satış yapmadığından marka hakkına tecavüzün bulunmadığı, dava konusu ihtiyati tedbire ilişkin yatırmış olduğu teminat nedeni ile uğramış olduğu 1.293,04 TL faiz zararını talep edebileceği, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, 1.293,04 TL faiz bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının uyuşmazlık konusu "..." markasını kötü niyetle tescil ettirdiği hususunun.... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2011/85 esas sayılı dosyasından anlaşılmasına, ancak davalının işyerinde davacıya ait markayı taşıyan orjinal ürünleri sattığının anlaşılmasına ve maddi bir zararının bulunduğunun kanıtlanamamış bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere, davalı adına kayıtlı "..." markasının kötü niyetli tescile dayalı olarak mahkemece hükümsüz kılındığı anlaşılmıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun 16.07.2008 tarih 2008/11-501 E - 2008/507 K (RG 512) sayılı kararında da belirtildiği üzere, kötü niyetle tescilin varlığı halinde, gerçek hak sahibinin 556 sayılı KHK"nın 43. maddesi uyarınca tazminat hakkı doğar. Her ne kadar, davacının maddi zararı bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddi isabetli ise de davalı eyleminin aynı zamanda manevi zarara yol açacağı dikkate alınmak suretiyle, bu taleple ilgili uygun bir tazminat takdiri gerekirken, manevi tazminat talebinin de reddi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi