Tebliğname No : 1 - 2014/195594
MAHKEMESİ : Salihli Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR VE NO : 10/04/2014, 2013/151 (E) ve 2014/90 (K)
SUÇLAR : Öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

1-) Sanık yasal süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme isteminin, 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar mağdur yönelik öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, sanık yönünden takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, sanık yönünden ise cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı belirlenmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık mağdur yönelik öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına azmettirmeden elde edilen delillere göre, CMK"nun 223/2-e maddesi uyarınca, mahkumiyete yeter nitelik ve derecede olmadığı kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin adil yargılama yapılmadığına, sanığın ceza ehliyetinin bulunmadığına, eksik araştırmaya, suç niteliğine, takdiri indirim uygulanması gerektiğine ilişen, sanık müdafiinin sübuta ilişen, katılan vekili ile Cumhuriyet Savcısının sanık suçlarının sübut bulduğuna, diğer sanıkların suçlarının niteliğine, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Sanık hakkında mağdur yönelik öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına azmettirmeden verilen beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-) Sanıklar hakkında mağdur yönelik öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Mağdur olay günü Salihli ilçesine otobüsle gelip otobüsten indiği sırada sanıklar Bedriye"ye ait otomobile kendilerine polis görüntüsü verip, bindirerek ilçe merkezi dışına götürdükleri, sanıkların gerek otomobil içerisinde gerekse otomobilden indirerek darp ettikleri, darp eylemleri sırasında sanık bıçakla sağ uyluk bölgesinden, sanık ise üzerinde çiviler bulunan sopa ile onu pariaoccitipal ve temporal bölgelerden yaraladığı, mağdur da almış olduğu darbeler nedeniyle sağ temporal kontüzyon ve subkortikal hematom meydana geldiği, mağdurda ayrıca unutkanlık, mutsuzluk, sürekli yatma isteği, konuşamama gibi davranış bozuklukları saptandığı ve %76 oranında özürlülüğünün oluştuğu, mağdurda oluşan bu yaralanma ve bozuklukların hayati tehlike geçirmesine ve kalıcı psişik bozukluğunun duyularından ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olduğu, sanıkların mağduru olay yerinde bırakarak kaçtıkları olayda;
a-) Kasten öldürme suçunda teşebbüs nedeni ile 9 ile 15 yıl arasında ceza öngören 5237 sayılı TCK.nun 35 maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, makul bir ceza tayin edilmesi yerine, yazılı şekilde her iki sanık hakkında 15 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
b-) Sanıklar mağdur yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun "birlikte suç işleme kararına bağlı olarak" ve "fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulmak suretiyle" müşterek faili oldukları mahkemece kabul edildiği halde; Ceza Genel Kurulu"nun 16.09.2014 tarihli ve 2013/14-577 Esas, 2014/381 Karar sayılı ilamında da değinilen müşterek faillikte her bir suç ortağının "fail" statüsünde olduğu, müşterek faillerin hareketleri bir bütün olarak adeta tek kişinin fiili gibi değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle müşterek faillerin her biri kanunda o suç için öngörülmüş aynı temel ceza ile cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin, sanıklar hakkında temel cezanın yazılı şekilde ayrı miktarlarda belirlenmesi,
c-) Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde;
Sanığın adli sicil kaydına göre, Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/07/2008 tarih, 2008/447 sayılı kararı ile üç yıl dört ay hapis cezasının 10/12/2009 tarihinde kesinleştiğinin ve tekerrüre esas olduğunun anlaşılması karşısında, yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında TCK.nun 58. madde hükmünün uygulanmaması,
d-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında mağdur Halil için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıklar ve alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi,
e-)Duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafii ile sanık müdafiinin, katılan Halil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık tahliye talebinin reddine, 18/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.