Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5065
Karar No: 2014/1323
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/5065 Esas 2014/1323 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/5065 E.  ,  2014/1323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/07/2012
    NUMARASI : 2010/283-2012/177


    Hazine ile H.. Ü.. ve S.. Ü.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 03.07.2012 gün ve 283/177 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine temsilcisi, dava dilekçesinde; K. İlçesi, A. Köyü, 124 ada .. parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarından önce uzun süre boş bırakıldığını, 20-30 yıl kullanılmadığını, zilyetlik şartlarının oluşmadığını, kadastro çalışmaları sırasında zilyetlik koşullarının gerçekleştiği belirtilerek davalılar adına tespit edildiğini açıklayarak, uyuşmazlık konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalılar, davaya cevap vermemişler, davalı S.. Ü.. yargılama oturumunda; uyuşmazlık konusu taşınmazın babasından intikal ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro sırasında davalılar adına tespit edilen taşınmazın kayıt malikleri yararına zilyetlik koşullarının oluşmaması sebebine dayanan tapu iptali tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu, 124 ada, 188 parsel sayılı taşınmaz 16.03.2009 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, tarla niteliğiyle yirmi yılı aşkın bir zamandan beri nizasız –fasılasız ve malik sıfatıyla H. oğulları H.. Ü.. ve S.. Ü..’ın zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğu belirtilerek eşit hisseli olarak bu şahıslar adına tespit edilmiş, tespitin 19.06.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur.
    Yargılama tutanaklarının incelenmesinden, taraflara tanık listesini sunmak üzere süre ve imkan tanınmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmaz, kazanmayı sağlayan zilyetlik koşullarının davalı tespit malikleri yararına gerçekleştiği belirtilerek, kadastro sırasında davalılar adına tespit edilmiş, davacı Hazine temsilcisi ise zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptalini talep etmiştir. Hukuki niteliği yanında, maddi olaylardan sayılan zilyetliğin, tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkün bulunmaktadır (3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi). Tanık listesinin sunulması için taraflara yöntemine uygun biçimde süre ve imkan tanınmadan keşif sırasında yerel bilirkişi isim listesinde bulunan şahısların tanık olarak dinlenmesi için davacı temsilcisinin beyanı alınarak yerel bilirkişi olarak tespit edilen kişilerin tanık olarak dinlenmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Keşif yapılmasına ilişkin alınan ilk ara kararı olan 18.10.2010 tarihli ara kararında ve bunu izleyen tarihlerde verilen ara kararlarında mahallinde keşif yapılmasına ilişkin ara kararlarda tanık ve yerel bilirkişilerin keşif mahalline ne şekilde davet edileceği belirtilmemiştir. Bu nedenle belirtilen ara kararlarında yöntemine uygun bir biçimde oluşturulduğunun kabulü de mümkün değildir.
    Öte yandan, ziraat bilirkişisi T. T. tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli raporunda; uyuşmazlık konusu taşınmazın boş olduğu ve uzun süredir taşınmazdan tarımsal faaliyetler bulunulmadığının tespit edildiği belirtilmiş ancak ne zamandır tarım yapılmadığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taraflara tanık listelerini sunmak üzere süre ve imkan tanınarak tanık listesi sunulduktan sonra, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, yerel bilirkişi ve tanıklardan uyuşmazlık konusu taşınmaza kimin ne zamandır zilyet olduğu, zilyetliğin ne şekilde devam ettiği, taşınmazda ne zamandır tarımsal faaliyet de bulunulmadığı ve hangi tarihten itibaren boş bırakıldığı hususları ayrı ayrı sorularak açıklığa kavuşturulmalı, daha önce keşifte bilgisine başvurulan ziraat bilirkişisi dışında uzman bir ziraat bilirkişisinden uyuşmazlık konusu taşınmazın kültür ve tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı, ne zamandır tarım yapıldığı, taşınmazın ne zamandan beri yada ne kadar süre ile boş olarak bırakıldığı konusunda Yargıtay ve tarafların denetimine açık gerekçeli ve karşılaştırmalı bilirkişi raporu alınmalı, ondan toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi