19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/29625 Karar No: 2020/20182 Karar Tarihi: 18.12.2020
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/29625 Esas 2020/20182 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/29625 E. , 2020/20182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü içerir gerekçeli kararın sanığın savunmasında bildirdiği adres yerine doğrudan nüfus kayıt sisteminde yer alan adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 30.06.2015 tarihinde yapılması nedeniyle tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCKmın hazırlanmasında esas alman suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında temyiz davasına konu olan aynı suçtan kamu davalarının tespit edilmesi karşısında; Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak sanık hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilerek TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan eksik kovuşturma ve inceleme ile hüküm kurulması, 2- Sanığın eylemini birden fazla kez müştekiye karşı gerçekleştirdiği kabul edilmek suretiyle hakkında uygulanma olanağı da bulunmadığı halde TCK’nin 43. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.