
Esas No: 2015/3622
Karar No: 2015/15337
Karar Tarihi: 24.11.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3622 Esas 2015/15337 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ve davalının genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil olduklarını, davadışı kredi borçlusunun krediyi ödemediğini, müvekkilinin kefil olarak ödediği miktarlar için diğer kefil olan davalıya ve davadışı diğer kefile ödenen bedelin rücuen tahsili için icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlık ticari iş niteliğinde olduğundan mahkemenin görevli olmayıp, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, takibe konu edilen ve davacı tarafça ödendiği iddia olunan kredilerin davadışı ... adına alınan ve yine aynı şirketçe ödenen krediler olduğunu, davacıya bir borçlarının olmadığını, zira kredilerin şirket tarafından ödendiğini, anılan şirketin hukuken sona ermediğini, yasal tasfiye süreci olmaksızın şirket ortaklarının birbirlerinden rücuen alacak talebinin mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davadışı şirketin borçlu olduğu 3 adet kredi sözleşmesinde davacı ve davalının müteselsil kefil olduğu, davacının kredi borcuna karşılık 35.261,61-TL ödeme yaptığı, borcu ödeyen kefilin kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde diğer kefillere rücu hakkına sahip olduğu, bilirkişi raporuyla da belirlendiği gibi davacının, davalıya payı oranında rücu etme hakkının bulunduğu, davalının payına düşen tutarın 11.753,87 TL olduğu, davacı her ne kadar ödediği 700-TL" nin de payı oranında 233,34 TL"sinin davalıdan tahsilini talep etmişse de, 700-TL"nin alınan akaryakıt karşılığı ödendiği, akaryakıt giderine davalının kefil olduğunu gösteren bir sözleşmenin bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, takibe itirazın kısmen iptaline, 11.753,87-TL asıl alacak ve dava tarihinde itibaren işleyecek faiz yönünden takibin devamına, 233,34 TL asıl alacak ve işlemiş faiz alacağına ilişkin talebin reddine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacak olan 11.753,87-TL"nin %20"si oranında 2.350,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının kötüniyetli olmadığı anlaşılmakla davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından ödenen borcun, kefalet ilişkisine dayanılarak diğer kredi kefilinden sorumluluğu oranında rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden ve sözleşmeye dayalı kefillik hükümlerinden kaynaklandığı ve bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının TTK"nın 4. maddesi gereğince ticari iş niteliğinde sayılacağı ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gözetilmeden, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.