17. Hukuk Dairesi 2014/9328 E. , 2017/193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sağlık sigorta poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin 2009 yılında rahim kanseri nedeniyle ameliyat olduğunu, davalı tarafça müvekkilinin 2006 yılında ortaya çıkan rahatsızlığını bildirmediği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, oysa 2006 yılındaki rahatsızlık ile 2009 yılında sonradan ortaya çıkan rahatsızlığın birbirine bağlı olmadığını, tüketici sorunları il hakem heyetinin müvekkilinin haklı olduğuna ve ödediği bedelin iadesine karar verdiğini, davalının itirazının tüketici mahkemesince reddedildiğini, ilk 5.000 TL’yi aşan masrafların sigortalıya ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerden 5.000 TL’nin üzerindeki kısım olan 4.550 TL’nin davalıdan tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının bireysel sağlık sigortası başvuru formunu 06.03.2009 tarihinde doldurarak başvurduğunu, başvurunun 14.05.2009 tarihinde kabul edildiğini, 11.06.2009-10.06.2010 tarihlerini kapsayan poliçe düzenlendiğini, sigortalının 01.07.2009 tarihinde rahatsızlığını ileri sürerek, tedavi altına alınması nedeniyle tedavi giderlerinin ödenmesi talebinde bulunduğunu ancak sigortalının 2006 tarihinden beri düzensiz kanamaları nedeniyle probe küretaj yapıldığı, ilaç tedavisi gördüğü,
Ocak 2009 tarihinde ise şikayetinin tekrarlaması üzerine tedavi altına alındığı bilgisine ulaşıldığından, poliçe başlangıç tarihinden öncesine dayanan rahatsızlıkların gerektirdiği tedavi ve ameliyat giderlerinin teminat dışı olmasından dolayı talebin reddedildiğini, davacı sigortalının hastalık ve tedavisini başvuru formunun tanzimi sırasında belirtmediğini, beyan edilmemiş olan bu rahatsızlığın müvekkilinin akdi mevcut şartlarla yapmasına engel nitelikte olduğunu, bu nedenlerle poliçenin 29.07.2009 tarihli ihtarname ile iptal edildiğini, müvekkilinin sorumlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul 8. İcra Dairesi"nin 2011/1095 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, alacağın tespiti yargılamayı gerektirmiş olup bu şekilde likit olmadığı anlaşıldığından %40 icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... şirketi cayma hakkını süresinde kullanmadığından rizikonun teminat kapsamında olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Davacı sigortalı tedavi giderlerinin 5.000 TL üzerinde olduğunu beyan ederek, muafiyet kapsamında olan ilk 5.000 TL üzerindeki bakiye tedavi gideri olduğunu belirttiği 4.550 TL’nin davalı ... şirketinden tahsili için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafından ibraz olunan hastane makbuzlarına göre icra dosyasındaki meblağın teyit olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davacının talep ettiği tedavi giderlerinin makul olup olmadığı ve tutarı hususlarında aynı kadın hastalıkları ve doğum uzmanı doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor aldırılarak,
ilk 5.000 TL tedavi giderinin muafiyet kapsamında olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı da gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.