Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5675
Karar No: 2018/10221
Karar Tarihi: 05.12.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5675 Esas 2018/10221 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/5675 E.  ,  2018/10221 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : 3. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, davalı ... Öğretmenevi ve ... Sanat Okulu Müdürlüğünde 10.09.1997-23.02.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etti.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum ve davalı ... vekili, davacının çalıştığı sürelerin kuruma bildirildiğini, bildirimi olmayan dönemlerde çalışmasının olmadığını iddia ederek, davanın reddini savunmuşlardır.

    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, davalı tarafından hizmet tespiti talebiyle açılan davada, davacının öğretmenevindeki tüm kayıt ve belgelerin celp edildiği, davacı tanıkları ile mahkemece re"sen seçilen öğretmenevinde müdür, muhasebeci ve memur olarak çalışan tanıkların dinlendiği, tüm dosya kapsamı ve yapılan araştırma neticesinde davacının kuruma bildirilen fiili çalışmaları haricinde eksik hizmet süresinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, hizmet tespiti talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı ... Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan ... güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut davada; Davacı 10.09.1997-23.02.2011 tarihleri arasında ... Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulunda çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece yapılan araştırma neticesinde davacının eksik hizmet süresi bulunmadığının anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Davacının hizmet cetvelinin incelenmesinden, davacının davalı iş yerinde 10.09.1997-31.12.2003 tarihleri arasında, yılın 2 veya 5. Aylarında başlayıp 11 veya 12. Ayda sona eren kesintili bir çalışmasının olduğu, 01.01.2004-23.02.2011 tarihleri arasında ise tüm yıl devam eder şekilde sürekli ve kesintisiz çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davacının iş yerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığı, 2004 yılına kadar her yıl yapılan ferdi iş sözleşmeleri ile çalışmasını devam ettirdiği görülmektedir.

    Mahkemece öncelikle, davacının kim tarafından işe alındığı, çalışırken kimden emir ve talimat aldığı, hangi tarihlerde hangi işlerde çalıştığı, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu davalı işyerinde hangi tarihlerde hangi işlerde çalıştığı, çalışma şekli, bildirim yapılmayan dönemlerde ücretini kimden ve ne şekilde aldığı, iş hususlarında beyanı alınarak ve eksik hususlar davacıya açıklattırılarak dava konusu somutlaştırılmalı, davacının beyanında belirttiği kişiler davada tanık olarak dinlenilmeli, davacının çalıştığı yer il merkezinde bulunan öğretmenevi olması nedeniyle ve davacının 2004 yılından önceki çalışmasında genellikle kış aylarında bildirim yapılmamış olması nedeniyle iş yerinin faaliyet durumu ve kapasitesi araştırılarak kış sezonunda yoğunluğun azalıp azalmadığı ve buna göre de daha az çalışana ihtiyaç olup olmadığı tespit edilmeli, re"sen araştırma ilkesi gereğince bordroda yer alan çalışanlardan ve komşu iş yeri sahibi veya bordroya geçmiş komşu iş yeri çalışanları arasından re"sen tespit edilecek kişilerin tanık olarak dava ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi