16. Hukuk Dairesi 2015/2511 E. , 2016/1492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2009 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 30.11.2011 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 03.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.261,70 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 860.39 metrekare olmak üzere toplam 2.122,09 metrekarelik kısmın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerekmekte olup, somut olayda; mahkemece bu ilanların yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisine yöneltilmelidir. Somut olayda, husumet sadece Hazine ve ...ne yöneltilmiştir. O halde, mahkemece öncelikle dava, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince ... Belediye Başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na usulüne uygun davetiye ile bildirilerek taraf teşkili sağlanmalı, TMK"nın 713/4-5 maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak itiraz süresi beklenmelidir. Ayrıca, bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Mahkemece, hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle yorumlatılmamış, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu, hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan ziraat bilirkişi raporu da, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro tespit tarihinden evvel 20 yıl süre ile kullanıma konu olup olmadığının anlaşılması için yeterli değildir. Sağlıklı bir sonuca ulaşmak için taşınmazın tespit tarihi olan 2009 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve de komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığı özellikle belirtilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.