Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6824
Karar No: 2016/1109
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6824 Esas 2016/1109 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6824 E.  ,  2016/1109 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ...4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.10.2013 tarih ve 2013/148-2013/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı şirketin 2009/20326 sayılı ve “... ”unsurlu marka başvurusuna, başvurunun resmi Markalar Bülteninde yapılan yayınını müteakip, müvekkilinin KHK’nın 8/1 ve 8/4 maddeleri uyarınca 2000/20658, 2004/33342, 2005/31506, 2000/24330 sayılı, “...”, “... ”, “...+şekil ”, “... ” vs. unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPE YİDK"in 2010-M-4213 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa “..." ibaresinin tescili halinde müvekkiline ait "..." ibareli marka ile karışıklığa yol açacağını, ayrıca müvekkiline ait "..." markasının tanınmışlığından ve itibarından haksız olarak yararlanacağını ve markanın itibarını zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline, marka tescil edilmiş ise markanın hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin inşaat sektöründe faaliyet gösteren, yaygın bayi ve müşteri ağı ile sektörel bilinirliği bulunan bir grup firması olduğunu, müvekkilinin pek çok başka marka ile birlikte “...” ve “......” markalarına da sahip olduğunu, bankacılıkla iştigal eden davacı firmanın, müvekkilinin yer aldığı inşaat sektöründe faaliyet göstermesinin kanunen yasak kılındığını, davacı ile müvekkilinin ürün gamının, sektörlerinin ve müşteri kitlelerinin tamamen farklı olduğunu, markalarda yer alan renk ve yazı karakteri gibi unsurların da farklı olduğunu, müvekkilinin her markası için ciddi yatırımlar eşliğinde reklam ve tanıtım yaptığını, genel kullanımı olan "..." ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, iki tarafın da "..." sözcüğünün anlamsal avantajından istifade etme amacı güttüğünü, müvekkilinin davacı markasını istismar etme ya da imajına zarar verme gibi faaliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

    Mahkemece, Dairemiz"in 10.01.2013 tarih ve 2011/15502 E., 2013/461 K. sayılı bozma ilamına uyularak, davalıya ait başvuru markasının inşaat malzemeleri yönünden tescilli olduğu, davacıya ait hiçbir markanın doğrudan veya dolaylı olarak bu mallarla ilişkili her hangi mal veya hizmetler yönünden tescilli olmadığı, hükmüne uyulan bozma ilamında da bahsedildiği üzere, davacının 35.sınıfta tescilli “Perakendecilik” hizmetinin, belirli bir mal veya mal grubuyla sınırlandırılmadığı gibi, davacı şirketin tek faaliyet alanının BANKACILIK olduğu gözetildiğinde, marka tescil kapsamları arasında her hangi bir benzerlikten söz etmenin mümkün olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) maddesi uyarınca markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalı başvurusuna konu markanın “... ibareli, davacının itiraz gerekçesi markalarının ise “....”, “... ...”, “... ...İ” ve “... ...” ibareli oldukları, “...” kelimesinin davacı tarafın tanınmışlık ileri sürdüğü finansal hizmetler yönünden tek başına somut ayırt ediciliğinin bulunmadığı, “...” ibaresinin ayırt ediciliği düşük olan bir ibare olması, markalar arasında yüksek oranlı bir benzerlik bulunmaması, her iki taraf markalarının da başka unsurlar içermesi, tanınmışlığın daha ziyade “.......” markasına ve tanınmış ...markasından transfer olunan imaja yönelik olması, öte yandan, davacı şirketin tanınmışlık ileri sürdüğü bankacılık ve finans hizmetleri ile davacı markasının tescil kapsamında kalan inşaat hizmetleri arasında her hangi bir bağlantının bulunmaması dolaşım ağlarının, satışa sunuldukları yerlerin farklı olması, birbirlerine rakip ve alternatif olmaması dikkate alındığında, başvuru markası tescil edildiğinde, KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca davacının tanınmış markalarının ayırt edicilik gücüne veya itibarına zarar vermesi ya da davalı şirkete haksız yarar sağlaması mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, konunun hukuki bir meseleye ilişkin olması ve bu konuda takdirin hakime ait olması nedeniyle, dava ve usul ekonomisi de gözetilerek dosya yeniden bilirkişiye verilmeksizin bu konu re’sen değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi