Esas No: 2018/5354
Karar No: 2022/480
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 3. Daire 2018/5354 Esas 2022/480 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5354
Karar No : 2022/480
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Organizasyon Tasarım ve Yayıncılık Limited Şirketine ait faturaların adi ortaklık şeklinde düzenlenerek komisyon karşılığı satılmasından elde edilen gelirin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararlarına dayanılarak 2013 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile aynı yılın Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı, sahte fatura düzenleme organizasyonu içinde yer aldığından bahisle takdire sevk edilmiş ise de konuya ilişkin olarak düzenlenen vergi tekniği raporunda son şirket müdürü …'nın şirketin hisselerini devir almadan önce Kırklareli 1. Noterliğinde verilen … tarihli vekaletname ile … ve …'u şirketi her hususta ve tüm konularda tam yetkiyle temsil ve ilzama yetkili vekil olarak tayin ettiği, söz konusu vekaletnameye istinaden … ve …'un Bakırköy 14. Noterliğinde … tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesini imzalayarak şirketin hisselerini son şirket müdürü … üzerine devir aldıkları, ancak davacının komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığına ilişkin somut bir tespit bulunmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … Organizasyon Tasarım ve Yayıncılık Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda, davacının söz konusu şirketin faturalarını komisyon karşılığı düzenlediği ve sattığı saptandığından adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… Organizasyon Tasarım ve Yayıncılık Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; dergi ve süreli yayınların yayımlanması faaliyeti ile iştigal etmekte iken şirket müdürü ..'nun şirketteki mevcut hisselerini ve şirket müdürlüğü görevini …'na devrettiği hususunun … tarih ve … sayılı, ticaret unvanını … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirdiğinin ise 26/07/2013 tarih ve 8372 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, faaliyetine inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak üzere devam ettiği, 31/05/2014 tarihinde mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, 2013 ve 2014 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmediği, katma değer vergisi matrahları toplamının 2013 yılında 14.327.318,84 TL, 2014 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerinde ise 12.794.709,49 TL olduğu, 2013 ve 2014 yıllarında Ba bildirim formlarıyla mal ve hizmet aldığını beyan ettiği mükellefler tarafından Bs bildirim formlarının verilmediği, mal alışı yapıldığı bildirilen mükellefler hakkında sahte fatura düzenledikleri yönünde vergi tekniği raporları tanzim edildiği, 28/03/2013 tarihli yoklamada, adresi ikamet amaçlı kullanan şirket ortağı …'nun ikametgahı olan villanın giriş katında 40 m2'lik bir ofiste bulunduğu, 500 TL kira ödendiği, adreste 3 kişi çalıştığı, firmanın faaliyet konusunun yurtiçi ve yurtdışı çeşitli organizasyonlar düzenlemek, danışmanlık, reklam yapmak olduğu, demirbaş olarak 1 adet masa, 2 adet bilgisayar, 1 adet LCD TV, 1 adet koltuk takımı ve muhtelif ofis eşyası görüldüğü, 30/06/2014 tarihli yoklamada, şirketin tanınmadığı, muhtarlık kayıtlarında yer almadığı, 03/07/2014 tarihli yoklamada, söz konusu adresin açık olduğu ancak 13/01/2014 tarihinde adreste başka bir mükellefin faaliyete başladığı, bu tarihten önce yaklaşık 6 ay süre ile adresin boş kaldığı, unvan değişikliğinin yapıldığı 26/07/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ticaret merkezi olarak görünen adrese ilişkin herhangi bir yoklama yapılmadığının tespiti üzerine, 04/02/2016 tarihinde düzenlenen e-yoklama fişinde, adreste 5 adet iş yeri, 10 adet daire bulunduğu, mükellefin tanınmadığı, yaklaşık 20 yıldır bina sorumlusu olan kişinin, böyle bir firmanın adreste hiç faaliyet göstermediği ve tanınmadığını beyan ettiği, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken toplam 28.166,49 TL vergi borcu bulunduğu, hiç ödeme yapılmadığı, …'un ortağı olduğu bir şirket hakkında sahte fatura düzenleme yönünden vergi tekniği raporu tanzim edildiği, …'un ortak ve yönetici olduğu şirketin mükellefiyet kaydının re'sen terk ettirildiği, … ortak ve yönetici olduğu iki şirket hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler yapıldığı, bir şirketin ise re'sen terk ettirildiği, …'un vergi dairesine verdiği ifadede, şirketin son müdürü …'nı şahsen tanımadıklarını, sadece o dönemde muhasebeci arkadaşının şehir dışında işi olması nedeniyle devir işlemlerini kendisinin ve abisi …'un yapmasını istediğini, söz konusu vekaletnameye istinaden sadece şirketi devir almak için işlem gerçekleştirdikleri beyan ettiği, hisse devir sözleşmesinin yapıldığı 06/06/2013 tarihinden itibaren şirketin gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, bu tarihten itibaren komisyon karşılığında sahte fatura düzenleme amacı ile mükellefiyetine devam ettiği, şirket müdürü olarak görünen … ile … ve … isimli şahısların sahte fatura düzenleme organizasyonu içinde yer aldıkları, 06/06/2013 tarihi itibariyle bu şahıslar adına eşit paylı olarak adi ortaklık tesis ettirilmesi, adi ortaklık adına katma değer vergisi mükellefiyeti, ismi geçen şahıslar adına ise ayrı ayrı gelir vergisi ve geçici vergi mükellefiyetleri oluşturularak dönem matrahlarının tespiti için takdir komisyonuna sevk edilmeleri gerektiği tespitlerine yer verildiği görülmüştür.
Sözü edilen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden dava konusu cezalı vergilerin salındığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde; resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması ve de tutulması zorunlu olan defterlerin ve verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri re'sen tarh sebebi olarak öngörülmüş, aynı Kanunun 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde ise gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… Organizasyon Tasarım ve Yayıncılık Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların maddi delil olarak kabul edilmesi zorunluluğu 213 sayılı Kanun'un 3. maddesi düzenlemesinin gereği olduğundan ve bu saptamalar değinilen şirkete ait faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın, davacı ve raporda belirtilen şahıslar tarafından komisyon karşılığı düzenlendiğini kanıtlamaya yeterli olduğundan, tarh matrahının hukuka uygunluğu değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda, mahsup dönemi geçen geçici vergiye ilişkin hususların gözetilerek karar verilmesi gerektiği tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.