11. Hukuk Dairesi 2015/6865 E. , 2016/1103 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2014/389-2015/38 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2013/73836 sayılı "..." ibareli marka tescil başvurusunun davalı ..."nca diğer davalılar adına tescilli 150297 ve 2005/53707 sayılı markalara dayanılarak 556 sayılı KHK"nın 7/1-b bendi uyarınca reddedildiğini, ancak başvuruya konu işaret ile redde mesnet markaların farklı olduğunu, marka sahiplerinin tescilli markalarını kullanmadıklarını, bu markalar için açtıkları hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin anılan işaret üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek ..."nin 2014-M-9377 sayılı kararının iptalini, müvekkili başvurusunun tescil işlemlerinin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, başvuruya konu işaret ile redde dayanak markaların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları gibi aynı malları kapsadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili ile davalı ... davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, markalardaki ortak ayırdedici unsurun "..." ibaresi olduğu, işaretler arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu, başvuruda yer alan 9. sınıf ürünlere davalıların markalarında da yer verildiği, davanın mahiyeti gereği hükümsüzlük davalarının sonuçlarının etkili olmadığı gerekçesiyle davalı.."ye karşı açılan davanın esastan, diğer davalılar hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin davalılar ...Şti. ve ..."e yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin, davalı ...yönünden verilen YİDK kararının iptali isteminin reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, yazılı gerekçe ile ...yönünden davanın esastan reddine karar verilmişse de başvuruya konu işaret şekil unsuru ihtiva etmeyen ve büyük harflerle yazılmış "..." kelimesinden ibarettir. Davalı ...tarafından redde mesnet alınan 150297 sayılı marka "....", 2005/53707 sayılı marka ise küçük harflerin kullanıldığı "..." unsurlarından müteşekkildir.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu işaretler 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında aynı olmadıkları gibi açıklanan bu özellikleri itibariyle ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarının kabulü de mümkün bulunmamaktadır. O halde, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi gereğince reddine dair ...YİDK kararının iptali gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalılar .... Şti ve ..."e yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.