3. Hukuk Dairesi 2016/3414 E. , 2017/5913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 21.03.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden Yargıtay Kanunu"nun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3.maddeleri uyarınca görüşmenin 25.04.2017 gününe bırakılması uygun görüldü. Belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan 25/07/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin "Ortaklar Genel Kurulu 4 kişiden oluşur. Bunlardan birini Vitaş Vatan Limited ...an Limited Şirketi"nin 1 oyu, Bey...yu vardır. Kararlar en az 3 oyla alınacaktır." şeklindeki sözleşmenin 4.maddesinde bulunan ibarenin emredici mahiyette olan 6098 sayılı TBK nın 624 maddesine aykırı olduğunu, adi ortaklık adına oybirliği aranan yönetim işlerinde dahi davalı ortağın kendi başına kararlar alıp 3. kişilere karşı davacı şirketi de sorumlu hale getirebildiğini, davalı şirketten inşaatın durumu, masraf belgeleri ve benzeri husularda yapılan işlemler hakkında bilgi talep edildiğinde yöneticiolduğu iddiası ile bu bilgileri vermediği, söz konusu sözleşme hükmünü kötüye kullandığını ileri sürerek sözleşmenin belirtilen hükmünün geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeyi basiretli tacir olarak imzaladığını, belirtilen kanun maddesinin emredici olmadığını, ileri sürülen vakaların gerçeği de yansıtmadığını, davacının kötü niyetli hareket ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu sözleşme hükmünün emredici kanun hükmüne aykırı olduğu, TBK m. 27 (eBK m.20) hükmü uyarınca geçersiz olduğu, davacının anılan sözleşme hükmünün geçersizliğinin tespitini talep etmede hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında yapılan 25/07/2007 tarihli Adi Ortaklık sözleşmesinin " Ortaklar Genel kurulu" kenar başlıklı 4.maddesinin 3.satırında başlayan "...Ortaklar Genel Kurulu 4 kişiden (4 oydan) oluşur bunlardan 1ni ...nin ise 3 oyu vardır. Kararlar en az 3 oyla alınacaktır." ibaresinin emredici olan TBK m.624 (eBK.m.524) hükmüne aykırı olduğundan TBK.m.27 (eBK.m.20) hükmü uyarınca geçersizliğinin tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Emredici hukuk kuralları, kanun koyucunun kendisine kesin hükümler bağladığı, kesinlikle uyulması gereken hukuk kurallarıdır. Taraflar anlaşmalarında bu kurallara aykırı bir madde koyamazlar. Emredici hukuk kurallarına aykırı yapılan işlemler butlan ve yokluk ile sakattır.
Genellikle kamu yararının, kamu düzeninin, genel ahlakın, zayıfların, kişiliğin korunmasına hizmet eden ve bir hukuki işlemin şekline ilişkin getirilen hükümler, emredici hukuk kuralı özelliği taşır. Emredici kurallar aksi taraflarca kararlaştırılamayan ve uyulması zorunlu olan kurallardır. Bu kuralların uygulanmaması konusunda yapılan sözleşmeler hüküm ifade etmediği gibi, emredici kuralın uygulanmasına da engel teşkil etmez. Bir hükmün emredici nitelik taşıyıp taşımadığı genel olarak kuralın ifade ve yazılışından anlaşılırsa da bazı durumlarda değişiklik gösterebilir. Bu yüzden ilk olarak maddenin yazılış ve ifade tarzına bakılmalı, maddenin düzenleniş amacı da değerlendirilerek kuralın emredici nitelik taşıyıp taşımadığı tespit edilmelidir.
Adi ortaklıkta ortaklar irade özerkliği ilkesi gereğince ve bu ilkenin sınırları içerisinde, her türlü şartı adi ortaklık sözleşmesinde düzenleyebilirler.Adi ortaklık sözleşmesi bir sözleşme olarak irade özerkliği ilkesine tabi olmakla birlikte, kuşkusuz bu özerkliğin sınırlarının da dikkate alınması gerekir. Yani irade özerkliği ilkesi sınırsız uygulanabilen bir ilke değildir. Özellikle kuralların ahlaka aykırı olmaması veya emredici hukuk kurallarına aykırı olmaması gerekir.
6098 sayılı ortaklığın kararları başlıklı TBK"nun 624.maddesi " Ortaklığın kararları, bütün ortakların oybirliğiyle alınır.
Sözleşmede kararların oy çokluğuyla alınacağı belirtilmişse çoğunluk, ortak sayısına göre belirlenir. " hükmünü ihtiva etmektedir.
Ortaklık kararları TBK"nun 624.maddesi gereğince oy birliği ile alınır. Kanun koyucu bu düzenlemeyle toplantı yapılması durumunda, hazır bulunanların değil, mevcut bütün ortakların oybirliğini esas almıştır. Ancak ortaklık sözleşmesinde ortaklık kararlarının oy çokluğuyla alınacağı kararlaştırılabilir. Hatta ortaklık sözleşmesinde ortaklık kararlarının başka bir esasa, örneğin ifa edilen sermaye payı esasına göre alınabileceği de benimsenebilir.
Türk Borçlar Kanunun 624. maddesi emredici bir hüküm olmayıp taraflarca aksi sözleşme yapılabilir. Emredici hukuk kurallarına aykırı olmayan özel hukuk hükümlerine göre düzenledikleri sözleşmeler tarafları bağlar. Tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları sözleşmenin 4.maddesi hükmü, TBK"nun 624.maddesinin emredici nitelikte olmaması karşısında geçerli ve tarafları bağlayıcıdır.
Dava konusu sözleşme, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşme olup, mevcut uygulamaya davacı uzun süre ses çıkarmamış ise, daha sonra bu hükmün iptalini talebinin ileri sürülmesi MK.nun 2. maddesinde belirtilen iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz ve hukuken himaye edilemez.
Yukarıda açıklanan tüm hususlar dikkate alınarak mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SON UÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.