
Esas No: 2016/18984
Karar No: 2017/180
Karar Tarihi: 17.1.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18984 Esas 2017/180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... Tekstil Ürünleri Tic.Ltd.Şti.’nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmazı 21.11.2014 tarihinde şirketin ortağı ve temsilcisi davalı ... adına tescil ettirdiğini, davalı ... .’in taşınmazı 31.8.2015 tarihinde aralarında ticari ilişki bulunan davalı ...’a sattığını belirterek öncelikle dava konusu satış işlemlerinin muvazaalı olması nedeniyle TBK’nun 19 maddesi gereğince iptaline bu talebin kabul edilmemesi halinde satış işlemlerinin İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın ve ihtiyati haciz isteminin reddini savunmuştur.
Mahkemece 9.5.2016 tarihli tensip kararı ile davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş; davacı vekilinin 12.5.2016 tarihli itiraz dilekçesi üzerine mahkemece 30.5.2016 tarihli ek kararla davacı vekilinin ihtiyati haciz kararı istenmesindeki haklılığı ortaya koyacak şekilde yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşılmadığı kanaatına varıldığı ve talep konusu uyuşmazlığın niteliği de gözetilerek davacı vekilinin şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara itirazın reddine karar verilmiş; davacı vekili 5.8.2016 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın ... 18 İcra Müdürlüğünün 2015/749 talimat sayılı dosyasından satıldığını bu nedenle davaya İİK’nun 283/2 madde gereğince nakden tazminat davası olarak devam ettiklerini belirterek takip konusu alacak miktarı oranında davalıların malvarlığına İİK’nun 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş; Mahkemece davacı vekilinin 5.8.2016 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek temyiz giderleri tamamlatılarak dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 283/II maddesine göre iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir.
Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.
Somut olayda davacı vekili 5.8.2016 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmaz dava açıldıktan sonra icra yoluyla satıldığından davayı İİK’nun 283/2 madde gereğince nakden tazminata dönüştürdüklerini belirterek davalıların malvarlıkları üzerine İİK’nun 281/II madde gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiğinden davacının talebinin İİK’nun 281/II-3 cümle gereğince değerlendirilmesi ve yöndeki taleple ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davacı vekilinin 5.8.2016 tarihli dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili tarafından usulüne uygun verilmiş bir temyiz dilekçesi bulunmadığı, davacı vekilinin 5.8.2016 tarihli talebinin Mahkemece değerlendirilmesi gereken bir talep olması nedeniyle anılan taleple ilgili bir karar verilmek üzere dosyanın yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 17.1.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.