17. Hukuk Dairesi 2015/17284 E. , 2017/170 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Esas ve birleştirilen davanın davacısı vekili, davalı borçlu ...’nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 22.12.2005 tarihinde davalı ...’a, onun da 4.1.2006 tarihinde davalı ...’a sattığını, ...’nün adının sehven dava dilekçesine yazıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... savunma yapmamıştır.
Davalı ... vekili, takip konusu alacağın kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazı 22.500 TL bedelle alıp 30.000 TL bedelle sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, takip konusu alacağın kesinleşmediğini,aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazı iyiniyetli 4.kişi olarak 30.000 TL bedelle alıp 14.6.2006 tarihinde 47.500 TL bedelle Hülagu Ballı’ya sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davacı tarafından kat’i veya geçici aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleştirilen davanın davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için Mahkemece de belirlendiği gibi borçlu hakkında düzenlenmiş geçici veya kati aciz belgesi sunulması gereklidir. Takip dosyasında birden fazla borçlu bulunması halinde tasarrufta bulunan borçlu yönünden aciz halinin değerlendirilmesi gereklidir. Dava dışı takip borçluları iptali istenen tasarrufun tarafı olmadığından onların aciz hali kendi yaptıkları tasarruflar yönünden değerlendirilmesi gereken bir husustur. Somut olayda dava dışı takip borçlusu ...’nün aciz halinde olup olmaması dava konusu tasarrufun tarafı olmadığından eldeki dava yönünden sonuca etkili değildir.
Dava konusu takip dosyası içeriğinden davalı borçlu adına kayıtlı 44 ve 47 parseller ile iki aracın olduğu anılan taşınmaz ve araçlara davacı tarafından haciz konulduğu 47 parselin 22.2.2010 tarihinde icra yoluyla satıldığı ve davacıya 7.2.2014 tarihinde 16.452,64 TL ödendiği borçlu adına kayıtlı araçlardan birinin vergi borcu nedeniyle ilgili vergi dairesi tarafından 26.2.2010 tarihinde 5.400 TL bedelle satıldığı ve davacıya para düşmediği, diğer ... plakalı 1999 model ford kamyonet üzerinde davacının haczinden önce...’ın rehni olduğu, hacizli 44 parselin de icra yoluyla satıldığı ancak ihalenin feshi davası sonucu satışın iptal edildiği 3.12.2014 tarihli kıymet takdiri sonucu taşınmazın değerinin 16.180 TL olarak belirlendiği 22.10.2015 tarihinde de anılan taşınmazın icra satışı sonucu 10.175 TL bedelle satıldığı 6.2.2014 tarihi itibarıyla davacı alacağının 279.882,35 TL’ye ulaştığı, davalı borçlunun iki taşınmaz ve iki araç dışında başka malvarlığı bulunmadığı, bunlardan da iki taşınmaz ve bir aracın icra sonucu satıldığı, 10.3.2010 tarihli haciz tutanağından borçlunun tebligat adresinden taşınmış olması nedeniyle haciz yapılamadığı, 20.2.2014 tarihli haciz tutanağından ise borçluya ait haczi kabil mal olmadığının belirlendiği anlaşıldığından 10.3.2010 ve 20.2.2014 tarihli haciz tutanaklarının İİK’nun 105 maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu kabul edilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi;
davalı ... vekili dava konusu taşınmazı 14.6.2006 tarihinde dava dışı 5.kişiye sattıklarını beyan etmesine rağmen 10.7.2006 tarihli tapunun gönderdiği cevabi yazıda taşınmazın davalı 4.kişi ... adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın borçludan sonraki tüm maliklerini gösterir tedavül kayıtları ile ...’dan sonra satış var ise satış sözleşmesi de istenerek İİK’nun 282 ve 283/2 madde gereğince davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak ...’dan sonraki malikleri davaya dahil edip etmeyeceği, dahil ettiği takdirde dava dışı malike dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması bildireceği delillerin toplanması; davalı 4.kişi ....’ten sonraki malik davaya dahil edilmediği takdirde davanın İİK"nun 283/2 madde gereğince bedele dönüştüğünün gözönünde bulundurulması; diğer dava koşullarının varlığı halinde dava konusu 22.12.2005 tarihli tasarrufun İİK’nun 278, 279, 280, 283/2; 4.1.2006 tarihli tasarrufun İİK’nun 280 ve 283/2 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde asıl ve birleştirilen davada davacıya geri verilmesine 17.1.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.